Monday, December 31, 2007

Hastane özel olursa daha iyi hizmet alınır mı?

Sağlık hizmetlerinin ne biçimde yürütüleceği sadece hekimlerin değil, ekonomistlerin de tartıştığı bir konu. Amerika’da hastaneler farklı farklı mülkiyet yapısında. Bir kısmı özel, bir kısmı da kamusal. Özellerin de kar amacıyla olanı var, olmayanı da. Hangisinin daha uygun olduğu da yoğun olarak tartışılıyor. Kar amacıyla sağlık hizmeti verilmesi maliyetleri düşürme ve hastanın ihtiyaçlarını karşılama yönünde önemli bir teşvik oluşturuyor. Ancak hastaların ve toplumun sağlık hizmetinin niteliği konusunda karar vermeleri çok güç. Bu nedenle hastaneler hastaları yanıltabilir.
İşte bu konuyu aydınlatmak amacıyla Amerika’da bir çalışma yapılmış. (Daniel Kessler ve Mark McClellan: Hastane Mülkiyetinin Sağlıkta Verimlilik Üzerine Etkisi, NBER, Şubat 2002) Çalışmayı ele alanlar 1985 - 1996 arası dönemde kentlerde yaşayan ve enfarktüs hastası olan yaşlıları inceliyorlar. Bunlara yapılan sağlık harcamalarını, hastaların yaşam süresini ve daha sonra kalp sorunlarıyla karşılaşıp karşılaşmadıklarını araştırıyorlar. Çalışmanın sonucu şöyle beliriyor: Kar - amacıyla yürütülen hastaneler harcamalarında yüzde 2.4 tasarruf sağlamalarına rağmen, sağlık hizmeti kalitesinde hiç de aşağı kalmıyor. Üstelik bu tasarruf yakın bir mesafede hem özel, hem de devlet hastanesi varsa daha da düşük oluyor. Yani alenen rekabet başlıyor.
Gerçi, yüzde 2.4 devede kulak bir rakam. Oysa, bizde devlet hastanelerinde fütursuzca yapılan harcamaları hesaba katarsak, maliyet şişmesinin ne olduğu anlaşılır. Ancak... Buradan hemen Özalvari sonuçlar çıkarıp tüm hastaneleri özelleştirmeye kalkmayalım. Ülkemizde çoğu çektiğimiz sıkıntı da öyle yarım yamalak bilgilerle yanlış politikalar öneren prenslerin kafasından çıktı.
Aynı araştırma eğitim amaçlı kamusal hastanelerin az bir miktar daha maliyetli olsa da, çok daha iyi hizmet sağladığını gösteriyor. Mesela bu hastanelerde tedavi gören hastaların ölüm oranlarındaki düşme, kurtarılan her hastanın her yaşam yılı için 59.000 dolarlık bir harcama - yarar rasyosu kazancı elde edildiğini gösteriyor. Kısacası, kendinizi bilen ve öğreten doktorlara teslim etmeniz hem kendiniz, hem de ekonomi için daha olumlu. Bu bir. İkincisi, ne tür bir fiyatlandırma yapıldığı bilinmemektedir. Üçüncüsü, araştırmacılar başka hastalıklarda farklı sonuçlar çıkabileceğini de uyarıyorlar. Ve nihayet araştırmacılar sağlık hizmetinde farklı örneklerin sonuçlarını ölçmedeki zorluğu itiraf ediyorlar. Çünkü uygun ölçüt belli değil.
Karşılaştırma yapmadan önce yatırımları görmekte yarar var. Ülkemizde kamu hastanelerine yapılan yatırım ne yazık ki çok yetersiz. Doktor ve diğer sağlık personeline verilen ücret de düşük kalınca hizmet haliyle aksıyor. Ancak kestirmeden çözüm "özelleştirelim" retoriği, kamu mülkiyeti fetişizmi" kadar yanlış. Sağlık elbette para işidir. Hem de çok. İllaki karlı olsun denirse, Amerika’da bile tüm hastanelerin neden özelleştirilmediğini yanıtlamak gerekir. Acaba Hakkari’de karlı hastane olabilir mi? Oradaki gelirle her hastalık tedavi edilebilir mi? Hakkarili yurttaşlarımız ölümle, karlı hastane arasına mı sıkışacaklar?
Sağlığa yapılan harcama bir uygarlık göstergesidir. Tamam israf yapmayalım, ama çok fazla karlılık da aranmaması gerekir.

No comments: