Monday, December 31, 2007

Hastanelerde personel krizi

Kamu Personeli Kanun Tasarısı Taslağı'nın, Danıştay tarafından "iş sürekliliğini ortadan kaldırdığı" gerekçesiyle veto edilmesi, sözleşmeleri 2005 sonunda biten hastaneleri krize soktu. Sözleşmeli personelinin iş akdini yenileyemeyen bazı hastanelerde ameliyatlar ve yatış işlemi durduruldu.
Sözleşme krizinden en çok Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi, Şişli Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Sultanbeyli Devlet Hastanesi'nin etkilendiği kaydedildi. Yaklaşık 200 hemşiresinin sözleşmesini yenileyemeyen Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 2005'in son gününde hasta yatışları durduruldu. Ameliyat bekleyen hastaların isyanı üzerine sağlık ocaklarında görev yapan 30 hemşire, geçici olarak hastaneye kaydırıldı. Bazı servislerde sorun çözülürken, radyasyon onkolojisi, çocuk cerrahisi gibi bazı servislerde hasta yatışının yapılmadığı öğrenildi.

2900 yeni personel
Siyami Ersek'teki kalp hastalarının birçoğu özel hastanelere yönlendirildi. İstanbul İl Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar, yazılı açıklamasında, sözleşmesi biten personelin yerine, 2006 yılının ilk ayında Devlet Memurluğu Sınavı ile İstanbul'daki hastaneler için 2900 sözleşmeli personelin alınacağını, bunların da 20 gün içinde göreve başlayacağını ifade etti.

Hastane özel olursa daha iyi hizmet alınır mı?

Sağlık hizmetlerinin ne biçimde yürütüleceği sadece hekimlerin değil, ekonomistlerin de tartıştığı bir konu. Amerika’da hastaneler farklı farklı mülkiyet yapısında. Bir kısmı özel, bir kısmı da kamusal. Özellerin de kar amacıyla olanı var, olmayanı da. Hangisinin daha uygun olduğu da yoğun olarak tartışılıyor. Kar amacıyla sağlık hizmeti verilmesi maliyetleri düşürme ve hastanın ihtiyaçlarını karşılama yönünde önemli bir teşvik oluşturuyor. Ancak hastaların ve toplumun sağlık hizmetinin niteliği konusunda karar vermeleri çok güç. Bu nedenle hastaneler hastaları yanıltabilir.
İşte bu konuyu aydınlatmak amacıyla Amerika’da bir çalışma yapılmış. (Daniel Kessler ve Mark McClellan: Hastane Mülkiyetinin Sağlıkta Verimlilik Üzerine Etkisi, NBER, Şubat 2002) Çalışmayı ele alanlar 1985 - 1996 arası dönemde kentlerde yaşayan ve enfarktüs hastası olan yaşlıları inceliyorlar. Bunlara yapılan sağlık harcamalarını, hastaların yaşam süresini ve daha sonra kalp sorunlarıyla karşılaşıp karşılaşmadıklarını araştırıyorlar. Çalışmanın sonucu şöyle beliriyor: Kar - amacıyla yürütülen hastaneler harcamalarında yüzde 2.4 tasarruf sağlamalarına rağmen, sağlık hizmeti kalitesinde hiç de aşağı kalmıyor. Üstelik bu tasarruf yakın bir mesafede hem özel, hem de devlet hastanesi varsa daha da düşük oluyor. Yani alenen rekabet başlıyor.
Gerçi, yüzde 2.4 devede kulak bir rakam. Oysa, bizde devlet hastanelerinde fütursuzca yapılan harcamaları hesaba katarsak, maliyet şişmesinin ne olduğu anlaşılır. Ancak... Buradan hemen Özalvari sonuçlar çıkarıp tüm hastaneleri özelleştirmeye kalkmayalım. Ülkemizde çoğu çektiğimiz sıkıntı da öyle yarım yamalak bilgilerle yanlış politikalar öneren prenslerin kafasından çıktı.
Aynı araştırma eğitim amaçlı kamusal hastanelerin az bir miktar daha maliyetli olsa da, çok daha iyi hizmet sağladığını gösteriyor. Mesela bu hastanelerde tedavi gören hastaların ölüm oranlarındaki düşme, kurtarılan her hastanın her yaşam yılı için 59.000 dolarlık bir harcama - yarar rasyosu kazancı elde edildiğini gösteriyor. Kısacası, kendinizi bilen ve öğreten doktorlara teslim etmeniz hem kendiniz, hem de ekonomi için daha olumlu. Bu bir. İkincisi, ne tür bir fiyatlandırma yapıldığı bilinmemektedir. Üçüncüsü, araştırmacılar başka hastalıklarda farklı sonuçlar çıkabileceğini de uyarıyorlar. Ve nihayet araştırmacılar sağlık hizmetinde farklı örneklerin sonuçlarını ölçmedeki zorluğu itiraf ediyorlar. Çünkü uygun ölçüt belli değil.
Karşılaştırma yapmadan önce yatırımları görmekte yarar var. Ülkemizde kamu hastanelerine yapılan yatırım ne yazık ki çok yetersiz. Doktor ve diğer sağlık personeline verilen ücret de düşük kalınca hizmet haliyle aksıyor. Ancak kestirmeden çözüm "özelleştirelim" retoriği, kamu mülkiyeti fetişizmi" kadar yanlış. Sağlık elbette para işidir. Hem de çok. İllaki karlı olsun denirse, Amerika’da bile tüm hastanelerin neden özelleştirilmediğini yanıtlamak gerekir. Acaba Hakkari’de karlı hastane olabilir mi? Oradaki gelirle her hastalık tedavi edilebilir mi? Hakkarili yurttaşlarımız ölümle, karlı hastane arasına mı sıkışacaklar?
Sağlığa yapılan harcama bir uygarlık göstergesidir. Tamam israf yapmayalım, ama çok fazla karlılık da aranmaması gerekir.

AVRUPALI HASTALAR Türk doktora emanet

Türkiye, İngiltere dışında, Hollanda, Belçika ve Almanya’dan da hasta akını bekliyor. Hollanda’da kalp ameliyatı için bir ay sonraya gün verilmesi, Almanya ve Belçika’da ameliyat ve tedavi masraflarının aşırı pahalı olması nedeniyle uzun süredir bu ülkelerdeki sigorta kuruluşlarının da Türkiye’deki bazı hastanelerle görüşme halinde olduğu belirtildi.
Universal Hospital Group (UHG) ve Özel Hastaneler Derneği Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, İngiliz yetkililerle yaptıkları görüşme sonrası anlaşma noktasına gelindiğini, imzalanması durumunda, İngiltere’den çok sayıda hasta beklediklerini söyledi.

Ameliyat sırası
İngiltere’den 800 ayrı noktadan alınacak hastaların, başka ülkelerde tedavi olacaklarını vurgulayan Ofluoğlu, kendilerinin Alman, Ege Sağlık ve Universal Hospital Bodrum hastanelerine hasta alımıyla ilgili görüşmeler yaptıklarını belirtti.
Özel Hastaneler Derneği Genel Sekreteri ve International Hospital Genel Müdürü Yaşar Yıldırım, sosyal devlet yapısı nedeniyle Kuzey Avrupa ülkelerinde bir yıldır bu yönde bir sıkıntı olduğunu bildiklerini söyleyerek, bazı ülkelerle görüştüklerini söyledi. Yıldırım, bu ülkelerde medikal personelin artmaması nedeniyle özellikle ameliyat gereken hastaların biriktiğini sözlerine ekledi.


Özel hastaneler gözde
• Florence Nightingale Hastanesi: Kalp ameliyatı olmak isteyen yabancılar tercih ediyor. Yılda 50’nin üzerinde yabancı hastaya VIP hizmet veriliyor. Bu hastalar ülkelerinden özel uçakla aldırılıp, ameliyat sonrası yine özel uçakla gönderiliyor. Son olarak Arnavutluk Başbakan Yardımcısı by - pass oldu.
• Amerikan Hastanesi: Yabancı hastaların yüzde 5’lik bir payı var. Ekonomik ve güvenilir olması nedeniyle tercih edildiklerini söyleyen hastane yetkilileri, İngiltere’yle görüşüldüğünü, birkaç hastanın görüşmeler sonrasında gönderilerek ameliyat edildiğini bildirdiler.
• Özel Marmara Hastanesi: Özellikle Gürcistanlı hastalar kalp ameliyatı için akın ediyor. Bir yılda 100 Gürcü’ye kalp ameliyatı yapıldı.
• Memorial Hastanesi: Mevcut kapasiteden sağlık turizmi başlaması durumunda 200 yatak daha artırabilecek. Ürdün Milli Takımı’nın menisküs ve ortopedi ameliyatlarının yapıldığı hastaneye, Türk Cumhuriyetleri, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Arnavutluk, İsrail, Romanya’dan yılda yaklaşık 300 hasta geliyor.


Ne kadar para, o kadar tedavi!
Kalçasındaki kırık nedeniyle ameliyat olması gereken 1.5 aylık hamile genç kadın, parası olmadığı için hastanede 15 gündür bekletiliyor...
İSMAİL POLAT İstanbul

Buzlanan kaldırımda düşerek kalçasını kıran Melek Dere, Kartal Kaymakamlığı’nın, başhekimliğe "Tedavi masrafları Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından karşılanacak" talimatına rağmen 15 günden bu yana ameliyat olacağı günü bekliyor.
Doktor Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi Kliniği’nde bekleyen bir çocuk annesi Dere’ye (30), hastane yönetimi 800 milyon liraya ameliyat edileceğini söyledi. Dere’nin annesi Refiye Kalyoncu, Kartal Kaymakamlığı’na başvurarak yeşil kart almak istedi. Yeşil kart işlemlerinin uzun süreceğinin belirtilmesi üzerine Kaymakam Celal Dinçer’den resmi bir yazı alan Kalyoncu, bunu hastaneye teslim etti. Doktorların, 1.5 aylık hamile olan Dere’ye "Parayı getirmezsen ameliyat etmeyiz" dediklerini ileri süren anne Refiye Kalyoncu, "Kaymakamlıktan yazı getirdiğimiz halde kızımı ameliyat etmiyorlar. Hastane görevlileri 250 milyonluk senet imzalattılar. Yine de para bekliyorlar" diye dert yandı.
Başhekim Muzaffer Yıldız ise, genç kadını yeşil kartının çıkması için beklettiklerini belirterek, "Fondan verilen para çok cüzi bir rakam. Bu paranın geri kalanını aile getirmek zorunda. Zaten hastanın ameliyat için acil bir durumu yok" dedi.

Özel hastaneye en düşük ücret

Maliye Bakanlığı'nın 1 Temmuz'dan itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe koyduğu "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği" ile ilgili tartışma sürüyor.
Kamu - özel ayırmadan tüm hastanelerin ve Türk Tabipleri Birliği'nin tepkisine neden olan tebliğde karşı çıkılan paket fiyatta, özellikle eğitim hastaneleri ile özel hastaneler arasında büyük fark olduğuna dikkat çekiliyor. Özel hastane temsilcileri, en büyük özel hastanelerle en küçük devlet hastanelerinin aynı kategoriye konulduğunu savunuyor.

55 YTL'den 25 YTL'ye
Tebliğ ile birlikte kamunun özel kurumlara ödediği bedelin yaklaşık yüzde 50 azaldığı öne sürülüyor.
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD), özel hastanelerin ayakta kalabilmesi için bu bedeli vatandaşa yansıtmak zorunda kalacaklarını belirtirken, daha önce ödenen ortalama rakam 55 YTL iken, şimdi bu rakamın 25 YTL'ye çekildiğini belirtiyor.
OHSAD Başkanı Dr. Muharrem Usta'nın "Amerikan Hastanesi ile Of Devlet Hastanesi aynı kategoride yer alıyor ve aynı ücret ödeniyor" diye isyan ettiği tabloda, hastaneler 19 kategoride bulunurken 20 ayrı branşta da devletin ödediği ücretler yer alıyor.
Buna göre iç hastalıkları branşında bir eğitim hastanesine 44 YTL ödenirken, özel hastane ve küçük ölçekli devlet hastanelerine 25 YTL ödeniyor.

Sınıflandırma ve fark
Tebliğde "Eğitim hastanesi - genel" olarak belirtilen sağlık kurumları ve "Yataklı kurum - yatak sayısı 1 - 99" olarak sınıflandırılan ve büyük özel hastanelerden küçük ve orta düzeydeki devlet hastanesine kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan kategorinin karşılaştırılmasında, özel hastanelerin devletin en düşük ücret ödediği sınıfta yer aldığı görülüyor.

Bakan Akdağ: Fark istemek fırsatçılık

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Maliye'nin 'paket fiyat' uygulamasını içeren tebliğinin ardından özel hastanelerin fark istemesini "fırsatçılık" olarak değerlendirdi. 'Yeni uygulama kapsamında ba-kanlık hastanelerinde, halktan 5 kuruş istenme-yecek' diyen Akdağ, şöyle konuştu: "Eskiden bir hasta muayene ediliyordu, altına yapılan tetkikler de yazılarak fatura ediliyordu. Şimdi ise tetkikler bu harcamaların içinde kabul edilerek fatura oluşturuluyor. Bir hasta yalnızca muayene edildiğinde ödenen para 15 YTL'ydi, şimdi yalnızca muayene edilmiş olsa bile bu para ödenmeyecek."

Calcium Sandoz ödeme listesinden çıkarıldı

Maliye Bakanlığı, maliyet dezavantajı getirmesi nedeniyle bazı ilaçları Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğindeki 'Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesi'nden çıkardı. Listeden çıkarılan ilaçlar şöyle: Grip tedavisindeki efervesan (suda eriyen) soğuk algınlığı ilaçları, viskosuplementasyon (eklem içi sıvısının tamamlanmasına yönelik) ürünleri, obezite tedavisindeki antiobezite preparatları ve terapötik (tedavi edici) dozda olmayan çinko içerikli ilaçlar. Listeden çıkarılan "Calcium Sandoz", gebeler için kalsiyum eksikliğinde, çocuklar için de grip tedavisinde kullanılıyor.

Yatılı hastaya sevk kalkıyor

Yeni yılla birlikte yatılı tedavi olan hastaların gerekli ilaç ve malzemeleri yattıkları hastanelerce karşılanacak, hastalar tetkik ve tahlil için başka kurumlara sevk edilmeyecek.
Yürürlük tarihi 15 Ekim iken ertelenen Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği 1 Ocak 2008'den itibaren uygulanmaya başlanacak. Tebliğe göre resmi sağlık kurumlarınca çeşitli nedenlerle temin edilemeyen ilaçlar, hak sahiplerinin sağlık karnelerine, "Eczanemizde yoktur, yatan hasta" kaşesi basılıp başhekimlik onayı alındıktan sonra sözleşmeli eczanelerden alınabilecek. Tebliğin getirdiği düzenlemeler özetle şöyle:

Sağlık kurum ve kuruluşları, hastalarını tetkik veya tahlil için başka bir kuruma sevk edemeyecek.
Sağlık kurumlarında yatış ve taburcu işlemi yapılmadan, 24 saatlik zaman dilimi içinde gerçekleştirilen tedaviler günübirlik tedavi kabul edilecek. Bu çerçevede, kemoterapi, radyoterapi, genel anestezi, bölgesel anestezi, intravenöz veya inhalasyon ile sedasyon gerçekleştirilen tanısal veya cerrahi tüm işlemler, diyaliz tedavileri, intravenöz ilaç infüzyon uygulaması günübirlik tedavi kapsamında olacak.
Artık hastaneler, günübirlik tedavilerde kullanılan ilaçları temin etmek zorunda olmayacak. Hastalar ilaçlarını serbest eczanelerden alabilecek.
Yoğun bakım hastasından hiçbir gerekçeyle ek ücret alınmayacak. Hastanelere, yoğum bakım için paket fiyat üzerinden ödeme yapılacak. Hastaneler, hasta seçimi yapamayacak, tedavi bitmeden hasta taburcu edilemeyecek.
Bedeli devlet tarafından karşılanacak organ protez ve ortezler listesine 1700 YTL birim fiyatı ile akülü tekerlekli sandalye de ilave edildi.
Yatarak tedavi gören hastalara verilen bazı kan ürünlerinin hastanelerce teminini öngören düzenleme de yine 1 Ocak'ta yürürlüğe girecek.

Hastanedeki hastaya ilaç aramaya devam

Yatılı tedavi olan hastalar, gerekli ilaç ve malzemelerini 1 Ocak 2008'e kadar kendileri temin etmeye devam edecek. Yatılı tedavide tıbbi ilaç ve malzemelerin 15 Ekim'den sonra hastaneler tarafından teminini öngören tebliğe ilişkin yürürlük tarihi 1 Ocak 2008 olarak değiştirildi.
Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nde yapılan değişiklikler dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Tebliğdeki değişikliklere göre, yatılı tedavilerde ilaç ve malzemelerin sağlık kurumu tarafından temin edilmesi zorunluluğu 1 Ocak 2008'den itibaren uygulanmaya başlanacak. Bazı üniversite hastanelerince Kamu İhale Kanunu çerçevesinde yapılan itirazlar sonrasında Sağlık Bakanlığı'nın girişimiyle yürürlülük tarihi, 15 Ekim'den 1 Ocak 2008'e ertelendi.


Günübirlik tedaviler
Bunun yanı sıra sağlık kurum ve kuruluşları, hastalarını tetkik veya tahlil için başka bir sağlık kurum veya kuruluşuna 1 Ocak 2008'den itibaren sevk edemeyecek.
Sağlık kurumlarında yatış ve taburcu işlemi yapılmadan, 24 saatlik zaman dilimi içinde gerçekleştirilen tedaviler günübirlik tedavi kabul ediliyor. Bu çerçevede, kemoterapi, radyoterapi, genel anestezi, bölgesel anestezi, intravenöz veya inhalasyon ile sedasyon gerçekleştirilen tanısal veya cerrahi tüm işlemler, diyaliz tedavileri, intravenöz ilaç infüzyon uygulaması günübirlik tedavi kapsamında sayılıyor.
Tebliğ, bu günübirlik tedavilere ilişkin de yenilikler getirdi. Artık hastaneler, günübirlik tedavilerde kullanılan ilaçları temin etmek zorunda olmayacak. Reçeteyi düzenleyen hekim tarafından günübirlik tedavi kapsamında olduğunun belirtilmesi kaydıyla hastalar, ilaçlarını serbest eczanelerden alabilecek. Ayrıca yoğun bakım hastasından hiçbir gerekçeyle ilave ücret alınmayacak.
Tebliğe göre, bedeli devlet tarafından karşılanacak "Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi"ne 1700 YTL birim fiyatı ile akülü tekerlekli sandalye de ilave edildi.

Askeri hastaneler sivillere açıldı

Askeri hastaneler, SSK, Bağ-Kur ve yeşil kartlı hastalara açıldı. Edinilen bilgiye göre, konuya ilişkin protokol, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, SSK ve Bağ-Kur ile Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığı yetkilileri arasında Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) imzalandı. Protokole göre, SSK ve Bağ-Kur'lu hastalar ile yeşil kart sahipleri, Ankara ve Haydarpaşa GATA hastaneleri dışındaki 30'u aşkın askeri hastaneden doğrudan sağlık hizmeti alabilecek. Üniversite hastanesi statüsündeki Ankara ve Haydarpaşa GATA hastanelerine ise sevkle gidilebilecek. Hasta kabullerine 1 Kasım'da başlanması hedefleniyor.

Yeni yılda yatan hastaya ilaç temini hastaneden

Hastanede yatan hastalara tıbbi malzeme, ilaç, laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri teminleri bugünden itibaren hastaneler tarafından sağlanacak, hasta yakınları ilaç bulma derdinden kurtulmuş olacak.
2008'de sağlık hizmetleri ve çalışma hayatıyla ilgili gerçekleşek düzenlemeleri açıklayan Çelik "Hasta sahipleri hastalarıyla uğraşırken tıbbi malzeme teminiyle uğraşmak gibi bir sorunla karşı karşıya kalmayacak. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yarından itibaren muhatabı hastaneler olacak. Artık vatandaşlar bu çileden, sıkıntıdan, koşturmadan kurtulmuş olacak" dedi.


Sağlık karnesi kalkıyor
Çelik yeni yılda sağlık karnelerinin kalkacağını da belirterek halen 12 milyon sağlık karnesinin işlem gördüğünü, bunlardan ilk etapta, SSK emeklilerine ait olan 4 buçuk milyon sağlık karnesinin bugünden itibaren tarihe karışacağını bildirdi. Çelik, bu vatandaşların tüm sağlık işlemlerini TC kimlik numarasıyla yapabileceklerini söyledi.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın ocak ayında TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesini planladıklarını aktaran Çelik, istihdam paketini de önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu'nda ele alacaklarını ifade etti. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, istihdam paketinde işveren primlerindeki 5 puanlık indirimin yer aldığını, ancak indirimin ne zaman yürürlüğe gireceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını belirtti. Çelik, söz konusu paketle 2 milyon kişinin iş sahibi olmasını, kayıt dışında bulunan kesimin 7.5 milyonunun da kayıt altına alınmasını hedeflendiklerini aktardı.


Tabipler memnun
Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Altan Ayaz da hastalara ilaç temininin hastaneler tarafından yapılmasının "çok güzel bir düzenleme" diye değerlediriken, uygulama sırasında, yeterince hazırlık yapılmamaış olmamasından dolayı altyapı kaynaklı sorun çıkmamasını dilediklerini belirtti.

Hastanelerde indirim krizi

Devlet ve üniversite hastaneleri "Bütçe Uygulama Talimatı" nedeniyle ekonomik kriz yaşıyor. Maliye Bakanlığı'nın hazırladığı 2005 yılı Bütçe Uygulama Talimatı'nın hastanelerdeki tetkik ve tedavi ücretlerini geçen yıla göre yüzde 10 indirmesi, Sağlık Bakanlığı'nı memnun etmedi. Belirlenen fiyatlarla tetkik ve tedavi hizmeti verilmesinin hastaneleri zarara uğratacağına dikkat çeken Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı'ndan düzenlemeyi değiştirmesini istedi.

'Zaten sıkıntı yaşıyorduk'
Bütçe Uygulama Talimatı üniversite ve devlet hastanelerini etkiledi. Özellikle üniversite hastaneleri, zarar edecekleri gerekçesi ile 1 Ocak'tan beri hastane hizmetlerini faturalandırmıyor. Hastaneler, Maliye Bakanlığı'nın talimatta değişiklik yapmasını bekliyor. Sosyal güvenlik kuruluşlarının zaten fatura bedellerini ödemediğini belirten üniversite hastaneleri başhekimleri, sıkıntılarını şöyle dile getiriyor:
"Para geri dönmüyor alacaklarımızı tahsil edemiyoruz. Sosyal güvenlik kuruluşları alacağımızın ancak yüzde 55'ini ödüyor. Zaten sıkıntı yaşıyorduk; Maliye Bakanlığı'nın Bütçe Uygulama Talimatı'ndaki düşük fiyatlandırma iyice belimizi büktü. Maliye Bakanlığı, Talimatı geri çekip, fiyatları yeniden belirlemeli. Yoksa 2005 yılı hastaneler için zor geçecek. Ocaktan itibaren verilen hizmetleri faturalandırmıyoruz. Bütçe uygulama talimatıyla ilgili düzenleme yapılmalı."
Devlet hastanelerinin başhekimleri ise Bütçe Uygulama Talimatı'nın geri çekilmemesi halinde hastanelerin bu yılı zararla kapatacağını bildiriyor. Bir çok ihalenin iptal edilme aşamasında olduğunu belirten başhekimler, "Hizmeti sürdürmek için dışarıdan hizmet alma imkânımız kalmadı. İhaleler bir bir iptal ediliyor" dedi.

Talimat masada
Devlet hastanesi başhekimleri, Maliye Bakanlığı'nın Bütçe Uygulama Talimatı'nı hazırlarken fiyatlara yüzde 8'lik KDV'yi de eklediğine dikkat çekerken, "Özel hastaneler, fiyatlara ayrıca KDV'yi yansıtıp faturalandırıyorlar. Ancak biz KDV'yi ayrıca yansıtamıyoruz. Bu da bizi özel hastanelerle rekabet edemez hale getiriyor" dedi. Öte yandan Sağlık Bakanlığı bürokratları ile Maliye Bakanlığı bürokratlarının 2005 yılı Bütçe Uygulama Talimatı'nı yeniden masaya yatırdığı öğrenildi.

Kent Hastanesi kabına sığmıyor

İzmir'deki Özel Kent Hastanesi çıtayı yükseltti. 2006'da Konak ve Alsancak'a birer poliklinik açılacak. Denizli, Balıkesir, Aydın, Çanakkale ve Antalya'ya da hastane kurulacak.
İzmir'in Çiğli İlçesi'ndeki Kent Hastanesi, hedef büyüttü. Genel Müdür Dr. Ruşen Yıldırım, 2006 yılı planlarını anlattı, müjdeler verdi. Dr. Yıldırım, bir yandan hizmetlerini çeşitlendireceklerini bir yandan da büyüyeceklerini söyledi. Ege'nin gözbebeğinin genel müdürü, bunları şöyle özetledi:

Neler yapılacak
"Konak ve Alsancak'ta ayaktan tanı ve tedavi merkezi açacağız. 2007'de de Ege'de sırasıyla Denizli, Balıkesir, Aydın ve Çanakkale'de 45-50 yataklı hastaneler kuracağız. Antalya'da da tıpkı Çiğli'deki gibi bir sağlık kuruluşu düşünüyoruz. Ayrıca Çeşme ve Kuşadası gibi çevre ilçelerde ilk teşhislerin yapılabileceği uydu hastaneler oluşturacağız. Emekli Sandığı, SSK gibi Bağ-Kur hastalarına da tüm branşlarda hizmet sunacağız."

Hastanelere haciz yolda

Artık bıçak kemiğe dayandı
SAĞLIK Bakanlığı'na bağlı hastaneler parasızlık yüzünden borç batağına girdi. Konu, Çeşme'deki 1. Ulusal Tıbbi Malzemeciler Kongresi'nin de en çok konuşulan gündem maddesi oldu. Tüm Medikal Dernekler Konfederasyonu (TÜMDEF) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Özkan, "Alacaklarımız nedeniyle devlet hastanelerine icra takibi yapmak zorundayız" dedi.

"Bakanlık çözüm üretemiyor"
ÖZKAN, ödeme yapılmaması nedeniyle büyük sıkıntı yaşandığını belirterek, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın da "konuyla ilgili yeterli bilgisi bulunmaması nedeniyle doğru çözüm getiremediğini" öne sürdü. Öte yandan aynı sorunun, temizlik, yemek ve inşaat gibi, hastanelerle iş yapan çeşitli firmalar için de geçerli olduğuna dikkat çekildi.

Başhekimler feryat ediyor
KASALARI tam takır olan hastanelere, Ankara'dan bir an önce yeterli kaynak gönderilmezse kaos yaşanacağı kaydedildi. Başhekimler, "Hızla çare bulunmazsa, hastaneler kokar, hastalar aç kalır, enjektör bile alamayız. Bu da resmen bitişimiz demektir. Zaman aleyhimize işliyor. Hızla haraket edilmesi gerekiyor" diyerek adeta feryat etti.

Kalp hastalarına yepyeni bir şifa

Kalp hastalarına yepyeni bir şifa




İzmir'deki Şifa Hastaneleri, 'ilk'lerine bir yenisini ekledi. Dünyada halen bazı sayılı merkezlerde uygulanan magnetik navigation koronor anjiyografi yöntemini Türkiye'ye getirdi. Şifa Hastaneler Grubu Başkanı Opr. Dr. Mahmut Akdoğan, "Bu yeni teknoloji ile kalp damarlarının yapısından dolayı anjioplasti-stent uygulanamayan damarlara müdahale edilebilecek" diye konuştu.

Hastanelerde savaş alarmı

Türkiye dört koldan savaş önlemleri alırken Genelkurmay ve Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda hastanelerde de yoğun hazırlıklar yapılıyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre 2. Ordu’ya bağlı bütün askeri hastaneler alarma geçirilmiş durumda. Başta Gülhane Askeri Tıp Akademesi (GATA) olmak üzere Ankara’daki büyük hastanelere de "Hazırlıklı olun" talimatı verilmiş. Binlerce ünite kan stoku yapılması da verilen talimatlar arasında.

'Hastanede ibadet yeri şartı' memur hatasıymış

Sağlık Bakanlığı, Özel Hastaneler Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklikle, il sağlık müdürlükleri tarafından hastane denetimlerinde kullanılacak formda, ibadet yeri olmayana ceza uygulanması şartı öngördü. Resmi Gazete'de yayımlanan bu durumun "bir memur hatası"ndan kaynaklandığını savunan bakanlık yetkilileri, il sağlık müdürlüklerine, denetimlerde formdaki bu bölümü dikkate almamaları yönünde uyarıda bulunduklarını, formun en kısa sürede değiştirilerek düzeltileceğini bildirdi.

'A grubu özel hastaneler' örgütlendi

Uluslararası kalite standartlarında hizmet veren ve uluslararası akreditasyon kuruluşları tarafından belgelenen Türk hastaneleri, "Akredite Hastaneler Derneği"ni kurdu.
Sektörün önde gelen ve A grubu olarak nitelendirilen toplam 12 özel hastanenin kurduğu derneğin kuruluşu amacıyla dün Ceylan Intercontinental Otel'de bir basın toplantısı yapıldı. Derneğin kuruluş amacı, "Türkiye'de sağlık hizmeti sunumunun niteliğinin artması" olarak açıklandı.
Gazetecilerin "Özel hastanelere katkı payları nedeniyle getirilecek yeni düzenleme ve bu konuda Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği'nden (OHSAD) farklı düşünüp düşünmedikleri" yönünde bir soruyu yanıtlayan Azmi Ofluoğlu, "Katkı payları konusunda hükümetin kararına uyacağız, başka alternatifimiz yok" dedi. Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar da "Çok büyük yatırımlar yapan bir grup kendi menfaatlerini savunmak için çaba sarf edecek. Ama bunu bir ayrım olsun diye yapmıyoruz" diye konuştu.

Paraları öde artık, hastaneler sıkıntıda

Başbakan Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerine olan borçları nedeniyle sert bir şekilde uyardı. Unakıtan'ı önceki gün AKP MYK'de telefonla, dün de grup toplantısında uyaran Erdoğan, "Bu işi bitir. Öde paraları artık. Hastaneler sıkıntıda" dedi.
Hastane alacakları tartışması, AKP'de krize neden oldu. Grup toplantısının basına kapalı bölümünde Erdoğan, "Hastaneler büyük sıkıntıda. Topu birbirinize atmayın. Bu parayı bir an önce ödeyin" dedi. Unakıtan da, Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerine olan 6 milyar YTL'lik borcunun takvime bağladığını söyledi.

Saturday, December 29, 2007

Bursa'da İlk Karaciğer Nakli

Uludağ Üniversitesi (UÜ), Güney Marmara'nın ilk karaciğer naklini başarıyla gerçekleştirdi.

Karaciğer nakli yapılan Kürt asıllı Türk vatandaşının tüm hizmetlerden ücretsiz olarak yararlandığını belirten Rektör Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, yapılan operasyonun Güneydoğu Anadolu'daki yurttaşların, Avrupa'nın, Kandil Dağı'ndakilerin ve Zap Vadisi'ndekilerin duymasının faydalı olacağını söyledi.


Uludağ Üniversitesi, hem Bursa'nın hem de Güney Marmara'nın ilk karaciğer naklini gerçekleştirdi. Rektörlük binasında düzenlenen toplantıda konuşan UÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, 2007 yılında 17 kadavradan, 25 canlıdan olmak üzere toplam 42 tane böbrek nakli gerçekleştirdiklerini açıkladı. Bu bayramda Bursa'nın ilk karaciğer naklini gerçekleştirdiklerini dile getiren Yurtkuran, "2007 yılı bizim için birçok ilke imza atma yılı oldu. Hem de organ nakli açısından patlama yılı oldu. Bundan sonra

hedefimiz 2008 yılında kalp nakli gerçekleştirmektir. Karaciğer nakli artık oturdu. Bu ekip, karaciğer naklini böbrek nakli gibi rahat yapabilecektir. Kalp naklini gerçekleştirirsek organ nakli açısından Türkiye'nin önde gelen hastanelerinden biri olacağız" dedi.

Karaciğer nakli yapılan 45 yaşındaki Saime Sessiz'in, Türkçe bilmediğini hatırlatan Yurtkuran, "Kürt asıllı Türk Cumhuriyeti vatandaşıdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ait yeşil kart taşımaktadır. Ameliyat devlete 38 milyara mal oldu. Bütün bu sağlık hizmetleri, bu ölüme mahkum olan Kürt asıllı Türk vatandaşının bütün sağlık hizmetleri ücretsiz olarak devlet tarafından karşılanmıştır. Bunu Güneydoğu'daki yurttaşlarımızın, Avrupa'nın, Kandil Dağı'ndakilerin ve Zap Vadisi'ndekilerin duymasında ciddi

fayda var" diye konuştu.

Bir muhabirin 'Başta Barzani olmak üzere' demesi üzerine Yurtkuran, onları muhatap almadığını söyledi. Karaciğer nakli operasyonunun kendilerine bayram sevinci yaşattığını bildiren UÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müfit Parlak, Ekrem Kaya ve Remzi Emiroğlu başkanlığındaki 40-50 kişilik ekibin operasyonu başarıyla gerçekleştirdiğini ifade ederek, emeği geçenlere teşekkür etti. Başhekim Doç. Dr. Kayhan Pala ise uluslararası ölçütlere göre hasta bakımının yapıldığı bir kurum olma özelliği kazandıklarını,

Güney Marmara'daki ilk karaciğer naklini gerçekleştirdiklerini anlattı.

Operasyonu gerçekleştiren ekibin başkanlığını yapan Prof. Dr. Ekrem Kaya, "Çok başarılı bir operasyon gerçekleştirildi. Birçok ana bilim dalının desteğiyle 50-60 kişilik bir ekiple yapıldı. Birkaç senedir zaten çalışmalarımız devam ediyor. Rektörümüz hiç bir masraftan kaçınmadı. Hastanemizi organ nakline uygun hale getirmek için 1 milyon YTL'ye yakın masraf yapıldı. Fakülte hastanemiz, Türkiye'deki dev hastanelerin sahip olduğu ekipmanlara sahip. Ekip ve ekipman olarak çok güçlü durumdayız. Operasyon

boyunca hiç bir aksaklık yaşanmadı. Kısa bir süre içinde canlıdan organ nakli düşünüyoruz. Yılda 50 nakil hedefimiz var. Bunu başaracağız. Hastanın sağlık durumu iyi" diye konuştu.

Operasyonda yer alan ve 8 ay önce Başkent Üniversitesi'nden UÜ'ye gelen Doç. Dr. Remzi Emiroğlu ise, "Uludağ Üniversitesi'nde defa karaciğer nakli olmasına rağmen yeni bir ekip değiliz. Uzun yıllar iyi yerlerde eğitim görmüş insanlardan oluşan bir ekibimiz var. Bu bizim için bir başlangıç. Esas amacımız canlıda karaciğer nakli yapmaktır" şeklinde konuştu.

Sağlık Harcaması 2006 Yılında 30 Milyar Dolar Olarak Gerçekleşti

Doktor ve ilaca kolay erişilebilirliği sağlayan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın maliyeti yüksek oldu. 2006'da kamu sağlık harcamaları, geri ödeme kurumlarının borçlarıyla 22 milyar dolara, toplam sağlık harcamaları ise 30 milyar dolara ulaştı.

Tıp Kurumu'nun yaptığı çalışmaya göre, 2006 yılında ilaç tüketiminin ulusal gelire oranı yüzde 1.75 oldu. İlaç ticaret açığı 2006'da 3 milyar dolara yaklaşırken, ilaç ihracatının ithalatı karşılama oranıysa yüzde 10'a geriledi.


Tıp Kurumu verilerine göre Türkiye'de 2006'da üretici fiyatlarıyla eczaneler kanalıyla yapılan satışlar, hastaneler ve diğer kanallardaki ilaç satışlarıyla birlikte 7.5 milyar dolar, tüketici fiyatları da 11 milyar dolar oldu. Aynı yıl kişi başı ilaç tüketimi üretici fiyatlarıyla 105 dolar, tüketici fiyatları da 145 dolar olarak gerçekleşti. Hastane dışı kanallar da göz önüne alındığında üretici fiyatlarıyla ilaç tüketiminin 9 milyar dolara, tüketici fiyatlarının da 12-13 milyar dolara çıkması öngörüldü.

Yalnızca ilaç değil medikal ürün sektöründe de benzen biçimde dışa bağımlılığın derinleştiği, tıbbi teknoloji, tıbbi cihaz ve sarf malzemelerini de kapsayan medikal ürün pazarında 2006'de 3 milyar dolara yakın ithalat yapılırken ihracatın 200 milyon doların altında kaldığı bildirildi. İlaç ve medikal ürün pazarında 2006'da ithalat 6 milyar dolara, dış ticaret açığı da 5.5 milyar dolara yaklaştı.

Türkiye ilaç pazarı dünyanın 13 büyük pazarı konumunda ve yakın gelecekte ilk 10 pazar arasına girmesi bekleniyor. Türkiye'nin de arasında olduğu gelişmekte olan 7 ülkede 2020 yılında dünya ilaç satışlarının beşte birinin gerçekleşeceği öngörülüyor. Yine Türkiye'deki en büyük 20 ilaç firmasının 14'ü yabancı sermayenin elinde bulunuyor.

Kadın Ambulans Şoförü

İzmir 112 Acil Sağlık Hizmetleri Şubesi bünyesinde Mürüvvet Totuk adlı kadın, yaklaşık 6 aydır ambulans şoförü olarak görev yapıyor.

Acil Tıp Teknisyeni ve ambulans şoförü Mürüvvet Totuk, 6 aydır devam ettiği işini çok sevdiğini ve yorulmadan çalıştığını belirtti.

İşinin daha çok erkeklere özgü olarak kabul edildiğini belirten Totuk, “İnsanlar ambulans kullanan bir kadın görünce çok şaşırıyor, çok farklı tepki verenler oluyor. Trafikte insanlar şaşırarak birbirlerine gösteriyorlar” dedi.


Totuk, olaya erken müdahale etmenin yanı sıra hasta yakınlarını sakinleştirmenin de görevleri arasında bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Kadınlar genellikle olaylardan daha çok etkilenir. Olay yerine erken varıp, hastayı kurtarmanın yanı sıra hasta yakınlarını da sakinleştirmeye çalışıyoruz. Bu tür durumlarda soğukkanlılığımı korumaya çalışıyorum.”

Hastaneye yetiştirdiği hastaların daha sonra durumlarını çok merak ettiğini anlatan Totuk, “Bazen hastaneleri arayıp onların durumlarını soruyorum, kurtulanları duydukça da çok mutlu oluyorum” dedi.

“KADIN TİTİZLİĞİ, DÜZENİ HEMEN BELLİ OLUYOR”

İzmir 112 Acil Sağlık Hizmetleri Şube Müdürü Okan Özmen ise kadın görevlilerin göreve çıkarken ve görevden dönerken mutlaka ambulansı kontrol ettiklerini, ayrıca trafik kurallarına da çok dikkat ettiklerini bildirdi.

Kadın çalışanların, hasta ve hasta yakınlarıyla iletişimlerinin de çok güzel olduğunu belirten Özmen, “Hastalardan ve yakınlarından geri dönüşler çok iyi, hastaya, hasta yakınına yaklaşımları çok beğeniliyor. Teşekkür etmek için arayanlar çok oluyor” diye konuştu.

Özmen, ambulans kullanan kadın şoför Mürüvvet Totuk'un, işini çok iyi yaptığını ve onunla gurur duyduklarını söyledi

Isparta Devlet Hastanesi Beş Yıldızlı Oteli Aratmıyor, Muayane ve Kayıt Sırası Yok

Isparta Gülkent Devlet Hastanesi'nde bir yıl önce başlatılan modernizasyon çalışmaları 4 milyon YTL bedelle tamamlandı. Tadilat sonrasında beş yıldızlı otel konforuna ulaşan hastanede, acil ve acile bağlı birimle birlikte, birçok ünite yenilenerek modern araç ve gereçlerle donatıldı.

Hastaların muayene için kayıt ve sıra alma derdi de ortadan kaldırıldı. Verilen özel kartlarla hastalar muayene sırası ve doktor seçimini hastanedeki cihazlardan anında kendisi yapabiliyor.


Hastane Başhekimi Dr. Ramazan Okutan, binanın sıhhi tesisat, elektrik tesisatı ve kalorifer tesisat sisteminin tümüyle yenilendiğini söyledi. Okutan, "Daha önce hastanemizde olmayan elektronik sistemler ile dört bölmeli morg ünitesi kurulmuştur. Bunların yanı sıra çağın gereklerine uygun, tıbbi cihaz, tefrişat, tıbbi ve büro demirbaş malzeme alımları hastanemiz döner sermaye imkanları ile gerçekleştirilmiştir. Acil polikliniğimiz, 24 saat kesintisiz hizmet vermeye başlamıştır" dedi.

Başhekim Okutan, acil servislerin yeniden düzenlenerek, 10 yataklı hasta müşahede odası, EKG odası, alçı odası ile enjeksiyon odası oluşturulduğunu kaydetti. Her hekime bir poliklinik odası düşecek şekilde 43 adet oda oluşturulduğunu ifade eden Okutan, 18 branşta poliklinik hizmeti verildiğini söyledi.

Okutan, "Hasta ve hasta yakınlarının muayene öncesi gereksiz zaman kayıplarının önlenmesi ve bilgilendirilmesi amacıyla, her poliklinik odası girişine LCD monitör ile poliklinik katlarına ve bekleme salonlarına büyük ekran LCD televizyon konulmuştur. Böylece hastalarımız muayenesinin ne zaman yapılacağı konusunda bilgi sahibi olmaktadır. Ayrıca muayene olmak için hastanemizi tercih eden hastaların, müracaat ve kayıt sırası beklemeden muayene olmak istedikleri hekim ve polikliniğe gidebilmesi için, poliklinik katına iki adet KİOKS cihazı kurulmuştur. Böylece hastalarımız hastanemizden temin ettikleri Kioks kartları ile TC kimlik numaralarını girerek poliklinik ve hekim tercihini kendisi yapabilmektedir" diye konuştu.

Okutan, kadın-doğum klinikleri, çocuk hastalıkları kliniği, yoğun bakım, kardiyoloji ve yeni doğan ünitelerinin yenilerek daha modern hale getirildiğini ifade ederek şunları söyledi: "Isparta bölgesi kamu hastaneleri içerisinde tek olan Böbrek Taş Kırma Merkezi (ESWL Cihazı) kurulmuştur. Hastalarımızın böbrek taşları kırılarak tedavileri yapılmaktadır. Bu sayede, hem hastalarımıza kolay tedavi imkanı sunulmakta hem de ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlanmaktadır. Ultrason, ekokardiyografi, kemik yoğunluğu ölçümü (kemik dansitometre), röntgen, bilgisayarlı tomografinin bulunduğu görüntüleme merkezimiz oluşturulmuştur. Yılbaşından itibaren de MR hizmetleri verilmeye başlanacaktır

Denizli'de Aile Hekimliği Uygulaması Bir Yılı Doldurdu

Denizli'de geçen yıl başlatılan aile hekimliği uygulaması, 261 aile sağlığı bölgesinde 261 aile hekimiyle bir yılını doldurdu. Denizli Valisi Hasan Canpolat, gelinen noktayı yerinde görmek için aile ve toplum sağlığı merkezlerinde incelemelerde bulunarak hastalarla sohbet etti.

İncelemelerine Merkez 1 Nolu Toplum Sağlığı Merkezi'nden başlayan Vali Canpolat, sırasıyla Acil Sağlık Hizmetleri Şube Müdürlüğü, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü, 3 Nolu Sümer Toplum Sağlığı Merkezi, Karşıyaka Aile Sağlığı Merkezi, Denizli Ağız Diş Sağlığı Merkezi, Servergazi Devlet Hastanesi Kıbrıs Şehitler Semt Polikliniği, H.Cafer Özer 2 Nolu Toplum Sağlığı Merkezi, Kınıklı Aile Sağlığı Merkezi ve Müşerref-Osman Nuri Yılmaz Aile Sağlığı Merkezi'nde incelemelerde bulundu. Canpolat'a, Vali Yardımcısı Kemal Özgün ve İl Sağlık Müdürü Dr. Erdoğan Taş eşlik etti.


Ziyaretlerinde aile hekimleriyle görüşen Vali Canpolat, çalışma ortamları, günlük hasta sayısı gibi bir dizi konu hakkında bilgi aldı. Aile sağlığı merkezlerindeki hastalarla da sohbet eden Canpolat, vatandaşların uygulama hakkında görüşlerini ve memnun olup olmadıklarını sordu. Vatandaşlarsa aile hekimliği uygulamasından memnun olduklarını ifade etti. Karşıyaka Aile Sağlığı Merkezi'ni ziyaretinden sonra Karşıyaka Mahalle Muhtarlığı'na giden Canpolat, Muhtar Mustafa Gülmez ve mahalle sakinleriyle sohbet etti ve dertlerini dinledi.

Bu arada, aile hekimliğinin Denizli'de uygulanmasının birinci yıldönümü dolayısıyla İl Sağlık Müdürü Taş, Yenişehir'deki Müşerref-Osman Nuri Yılmaz Aile Sağlığı Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Vali Yardımcısı Özgün, İl Sağlık Müdür yardımcıları ve aile hekimlerinin de katıldığı toplantıda bir yıllık uygulamada önemli bir başarı sağlandığını belirten Dr. Taş, "261 aile hekimliği bölgemizde 261 aile hekimimizle halkımıza başarılı şekilde sağlık hizmeti vermekteyiz. Aile hekimliğinin Denizli'de uygulamaya başlanmasından bu yana hastanelerimize düşen yük önemli oranda azalmıştır ve bunun uygulama sürdükçe daha da azalacağını düşünüyoruz. Vatandaşlarımızın güveni sayesinde aile hekimlerimizin muayene sayısı önemli ölçüde artmıştır. Aynı zamanda aşılama oranları da yüzde 100'ü bulmuştur. Son dönemde ataması yapılan yedi aile hekimliği için 57 başvuru olmuştur" dedi

Diyarbakır Sağlık Müdürü Dr. Namık Kemal Kubat

Diyarbakır Sağlık Müdürü Dr. Namık Kemal Kubat, 2007 yılında yapılan çalışmalarla yakalanan başarının 2008 yılında da devam etmesi için çalışmalara hız verilmesini istedi.

İl Sağlık Müdürü Dr. Namık Kemal Kubat, Sağlık Ocaklarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Dr. Hüseyin Hakan Karakaş ile birlikte, grup başkanları ve sağlık ocakları sorumlu hekimleriyle Sıtma Tropikal Toplantı Salonu'nda bir araya geldi. Toplantıda 2007 yılında yapılan çalışmalar ve karşılaşılan sorunlarla ilgili bir değerlendirme yapıldı. Dr. Namık Kemal Kubat, sağlık alanında geçmiş yıllara nazaran büyük bir başarı yakaladıklarını belirtti ve bu başarıların 2008 yılında da devam etmesini istedi. Sağlık


Müdürü Dr. Namık Kemal Kubat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçmiş yıllarda vatandaş hastanede muayene olmak ve sıra bulmak için erken saatlerde hastaneye koşuyordu. Artık vatandaşımızın böyle bir problemi yok. Çünkü, kendi semtinde sağlık ocağı var ve sağlık ocağında her türlü sağlık hizmetini en iyi şekilde alabiliyor. Bu da hastanelerimizin bir nebze de olsa yükünü hafifletmektedir. 2007 yılında sağlık alanında başarı sağlandı. Elbette ki bu başarı, grup başkanlarımız, sorumlu hekimlerimiz ile sağlık ocaklarımızda görevli doktor, hemşire, ebe ve hizmetli ile

oluyor. Bundan dolayı herkesi kutluyorum. Yıl içerisinde özellikle aşı konusunda arkadaşlarımızın özverili çalışmaları sonucunda büyük başarı sağlandı. Bu başarının 2008 yılında da daha yukarı çekilmesi için var gücümüzle el ele vererek, vatandaşa yönelik yeni projeler üreterek çalışacağız. Elbetteki çalışmalar esnasında bir takım zorluklarla sorunlarla karşılaşılabiliyor. Bunu el birliğiyle çözeceğiz

Hastalar Bayram İznine Çıktı, Hasta Yatakları Boşaldı

Erzurum Numune Hastanesi'nde, yataklı tedavi gören hastaların büyük bir bölümü Kurban Bayramı nedeniyle doktorlarından özel izin alarak bayramı evlerinde geçirince hastane yatakları boş kaldı.

Numune Hastanesi Başhekimi Dr. Selçuk Bozhalil, bayram nedeniyle yatan hastaların sayısında düşüş gözlendiğini açıkladı. Şehir merkezi veya yakın ilçe ve köylerde ikamet eden hastaların bir çoğunun doktorlarından özel izin alarak bayramı evlerinde geçirmek üzere hastaneden ayrıldıklarını belirten Bozhalil, iki gün öncesine kadar yatak doluluk oranı yüzde 75 olan hastanelerinde, bayram süresince bu oranın yüzde 40'lara kadar düştüğünü bildirdi.


Başhekim Dr. Bozhalil, yatak tedavisi gören, ancak durumu ağır olmayan bazı hastaların bayramı evlerinde aileleri ile birlikte geçirmek için hekiminden izin aldığını, bu sebeple de yatan hasta sayısında azalma olduğunu kaydetti.

Palandöken Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Recep Almacı da bayram nedeniyle yataklı tedavi gören hastalardan Erzurum merkez ile yakın ilçe, köy veya illerde ikamet edenlerin bir çoğunun bayram için doktorlarından bayram süresince izin alarak evlerine gittiğini bildirdi. Dr. Almacı, duruma acil olmayan ve ameliyat için sıra bekleyen hastalara bayram sebebiyle 3-4 günlüğüne izin verildiğini söyledi

Gaziantep Sağlıkta da Marka Oluyor

Sanayisi ve ekonomisiyle bölgenin 'parlayan yıldızı' Gaziantep, sağlıkta da marka olma yolunda. Birçok holdingin otel ve alışveriş merkezi inşa ettiği şehirde, büyük sağlık grupları da hastane yatırımına başladı.

Medical Park Sağlık Grubu, Universal Hospitals Group ve Acıbadem Hastaneler Grubu şehirde birer hastane açarken, Sanko Holding'e bağlı Sani Konukoğlu Hastanesi 30 milyon dolarlık bir yatırımla kapasitesini 2 katına çıkaracak.


Kamu sağlık yatırımlarının artarak devam ettiği şehirde, özel sektörün yatırımları da hız kazandı. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı mensuplarının özel hastanelerden yararlanmaya başlaması ve Gaziantep'e komşu ülkelerden tedavi amacıyla hasta gelmesi, Ankara ve İstanbul merkezli bazı büyük sağlık kuruluşları ile birçok girişimciye Gaziantep'te yatırım kararı aldırdı. Son bir yılda 2 özel hastanenin açıldığı şehirde, Sani Konukoğlu Hastanesi'nin yanı sıra Gaziantep Amerikan Hastanesi, Hayat Hastanesi Tam-Med Hastanesi, Yılmazer Hastanesi, Hatem Hastanesi ve Primer Hastanesi olmak üzere 7 özel hastane faaliyet gösteriyor.

Sanayi ve ekonomisiyle markalaşan şehirde, birçok holding otel ve alışveriş merkezi inşa ederken, büyük sağlık grupları da boş durmuyor. Kurulduğundan beri bölge insanına hizmet veren Sanko Holding bünyesindeki Özel Sani Konukoğlu Hastanesi, yeni yatırım kararı alarak ek bina inşaatına başladı.

35 milyon dolar bütçe ayrılan 2. kısım, 2008 yılı sonunda faaliyete geçecek. 13 kattan oluşacak bu bölümde, acil servis, radyoloji ünitesi, günlük bin 500 poliklinik muayene kapasitesine sahip 85 poliklinik odası, 3 doğum salonu, yeni doğan yoğun bakım (18 küvözlü), 8 ameliyat salonu ve 6 üniteli 105 yataklı yoğun bakım ünitesi bulunacak.

Kafeterya, konferans salonu, bekleme salonları, 3 sedye asansörü, 7 kat asansörü ve bodrum katında 350 araçlık otopark yer alacak.

Hasta katlarında toplam 175 hasta odasıyla beraber, her 2 binada toplam 430 yatak kapasitesine ulaşılacak. Bu binanın tamamlanmasından sonra, mevcut hastane binası, KVC- Kardiyoloji birimine dönüştürülecek ve yeni diyaliz ünitesi ile daha donanımlı hale getirilecek. Acıbadem Hastaneler Grubu'nun şehirde hastane yeri aradığı belirtilirken, Medical Park Sağlık Grubu'nun yaklaşık 20 milyon dolar yatarım yaptığı Medical Park Gaziantep Hastanesi, 1 ay sonra hizmete açılacak.

400 kişinin istihdam edileceği hastane, 150 yatak kapasitesine sahip olacak. 30 yatıklı yoğun bakım ünitesinin kurulacağı Medical Park Gaziantep'te, şu an birkaç hastane dışında bulunmayan ve özellikle onkolojide tümörün saptanması, derecesinin belirlenmesi (evreleme), tedaviye yanıtın değerlendirilmesi, radyoterapi planlaması ve bazı durumlarda mevcut olan kitlenin iyi ya da kötü huylu olup olmadığının tespit edilmesinde kullanılan en ileri medikal görüntüleme tekniği PET/CT cihazı yer alacak.

Hastanede kalp-damar cerrahi servisi, nükleer tıp ve radyo terapi üniteleri de bulunacak. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 9 yeni hastane açmayı planlayan dünyanın sayılı sağlık zincirlerinden Universal Hospitals Group Gaziantepli Acarsan Grupla yaptığı anlaşma çerçevesinde 2009 yılında Alman Hastanesi'ni hizmete açacak.

Acarsan Group'a ait İpekyolu üzerinde inşaatı devam eden çok katlı bina, 2008 yılında Alman Hastanesi standartlarına uygun olarak modernize edilecek. Binanın 2009'da tamamlanarak Alman Hastanesi olarak hizmete gireceği belirtildi.

Gaziantep'te ayrıca, son birkaç yılda hemodiyaliz, tıp, özel poliklinik, dal merkezi, muayenehane, fizik-tedavi laboratuarı, bakteriyoloji ve röntgen laboratuvarları ile sağlık kabini, ecza deposu, güzellik salonu ve güzellik merkezlerinden oluşan 200 civarında özel sağlık birimi de hizmete girdi.

Şehirde kamunun sağlık yatırımları da her geçen gün artıyor. Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi Türkiye'nin en büyük Yanık Tedavi Merkezi'ni hizmete sokarken, Gaziantep Üniversitesi'ne (GAZÜ) bağlı Gaziantep Onkoloji Hastanesi, komşu ülkelerdeki kanser hastalarını Türkiye'de tedavi etmeye başladı.

Sağlık Bakanlığı'nın 200 yataklı çocuk hastanesi ve 300 yataklı devlet hastanesi bina inşaatlarının bu yıl tamamlanması ve hizmete açılması planlanıyor.

Bakanlık, özel sektör ortaklığı ile 400 yataklı bölge eğitim ve araştırma hastanesi ile İslahiye ilçesine 100 yataklı bir devlet hastanesi yapımını da yatırım programına aldı.

Oğuzeli Devlet Hastanesi ile 5 sağlık ocağı ve 1 semt polikliniği bu yıl hizmete açılırken, Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ek bina inşaatı devam ediyor. Kamu ve hayırseverler tarafından 10'un üzerinde sağlık ocağının ihale ve yapım işlemleri sürüyor.

Şehitkamil ilçesine 4, Şahinbey ilçesine de 1 yeni sağlık ocağı yapımı planlanıyor. Tatlıcak ve Tekirsin köylerine birer sağlık ocağı, Yavuzeli ilçesine de bir sağlık merkezi yapımı yatırım planına alınırken tamamlanan özel ve kamu yatırımlarıyla Gaziantep'teki hastane yatak sayısı 3 bin 37'ye ulaştı.

GAZÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Ekinci, Şahinbey Tıp Fakültesi Hastanesi'nin son yıllarda önemli yatırımlar yaptığını ve bölgenin referans tıp fakültesi olma konumunda olduğunu bildirdi. Gaziantep Onkoloji Hastanesi'ni Suriye ve Irak gibi komşu ülkelerin kanser hastalarının tedavisine açmayı planladıklarını belirten Ekinci, bu amaçla Dışişleri, Maliye ve Sağlık bakanlıkları yetkilileriyle görüştüklerini ve olumlu cevap aldıklarını kaydetti.

Ekinci, bu hastaların sınırdan geçişlerinde, tedavi sırasında uygulanacak fiyatlandırmada ve tercüme konusunda yardımcı olacak ilgili personelin istihdamı konusunda yardım istediklerini dile getirdi.

Komşu ülkelerden sınırlı sayıda hastanın gelmeye başladığını ifade eden Ekinci, dışarıdan tedavi amaçlı gelen hastaların en az 1.5 ay şehirde kaldığını ve ciddi bir gelir sağladığını belirterek, "Bunların ziyaretçileri geliyor, refakatçileri geliyor. Bunlar da harcama yapıyor; işte bu sağlık turizmi oluyor. Biz şimdi, Gaziantep'te böyle bir hareketliliğin başlaması için çalışmalar yapıyoruz." diye konuştu.

İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi bünyesinde kurulan Türkiye'nin en büyük Yanık Tedavi Merkezi'de kısa bir süre önce hizmete girdi.

4'ü tam donanımlı yoğun bakım yatağı olmak üzere 17 yatağın bulunduğu yanık merkezi içerisinde ameliyathane de yer alıyor. 4 yoğun bakım yatağı, 2 hidroterapi tank odası ve 17 yatakla sağlık sektörünün hizmetine giren yanık merkezi bölgedeki önemli bir eksikliği gideriyor. Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Muhittin Aksoy, daha önce Adana'ya sevk edilen yanık hastalarının artık Gaziantep'te tedavi edilebildiğini söyledi.

Merkezin bölge il ve ilçelerinin de ihtiyacına cevap verdiğine dikkati çekerek, yapılan yatırımlarla Gaziantep'in bölgenin sağlık merkezi haline geldiğini dile getirdi.

Aksoy, 20 yatak kapasitesiyle Türkiye'nin en büyük yanık tedavi merkezinin GDH bünyesinde olduğunu belirtti.

Bulancak Devlet Hastanesi'nde Perkütan Nefrolitotomi Uygulanmaya Başlandı

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ilk kez Perkütan Nefrolitotomi (Kapalı Böbrek Taşı Kırma Ameliyatı), Bulancak Devlet Hastanesi'nde uygulanmaya başlandı.

Hastane doktorlarından Opr.Dr.Hüseyin Karabağlı, Türkiye'de Perkütan Nefrolitotomi'nin 10 yıldır önemli hastanelerde uygulandığını belirtti. Dr. Karabağlı, hastane olarak yaptıkları girişimler sonucu hastalar için büyük kolaylık teşkil eden cihazın satın alınmasını sağladığını ve hizmete girdiğini ifade etti. Yaklaşık bir aylık süre içerisinde 6 ameliyat gerçekleştirdiklerini belirten Dr. Karabağlı, şöyle konuştu: "Perkütan Nefrolitotomi, son teknoloji ürünü modern ekipmanlarla vücuda açılan küçük bir


kesikten sondaj yöntemiyle girilerek yapılıyor. Bu yöntemle bir santimetrelik özel malzemelerle böbreğe girilip taşlar görülerek kırılıp dışarı alınır. Kesi yerinde fıtık görülmez ve estetiktir. Gerekli tedavisi yapılan hasta 2-3 gün gibi kısa sürede taburcu olmaktadır. Eski cerrahi yöntemlere göre çok daha güvenli kapalı müdahalelerden sonra hasta normal hayatına rahatlıkla devam edebiliyor."

Hakkari Devlet Hastanesi İlk Defa Çocuk Cerrahi Doktoruna Kavuştu

Hakkari Devlet Hastanesi ilk defa çocuk cerrahisi konusunda uzman bir doktora kavuştu.

Edinilen bilgiye göre, Ankara Numune Hastanesi'nde gelen Çocuk Cerrahi Uzmanı Dr. Onursal Varlık, Hakkari Devlet Hastanesi'ndeki görevine başladı. Hastane yetkilileri ilk defa bu alanda uzman bir doktorun Hakkari'de görev yaptığını belirttiler. Yeni atamadan haberdar olan aileler ise çeşitli rahatsızlıkları olan çocuklarını alarak hastaneye akın ettiler. Koridorlarda yeni gelen doktorun kapısında kuyruklar oluşturan vatandaşlar ise, artık bu alanda çevre ilerdeki hastanelere gitmekten kurtuldukları için sevindiklerini belirttiler.

Acil Servisler, Acemi Kasaplarla Doldu

Gündem

Acil servisler, acemi kasaplarla doldu


Kurban kesimi sırasında yaralanan acemi kasaplar, hastanelere başvurdu. Vatandaşlar, bayram namazının ardından belediyenin gösterdiği yerlere giderek kurbanlarını kestirmeye başladı.



Bütün uyarılara rağmen kurbanlıklarını cadde ve sokaklar ile evlerinin önünde kendileri kesen acemi kasaplar el, bilek, parmak, yüz ve ayaklarını kesti. Öğle saatlerine kadar Kayseri, Konya, Kırıkkale, Sivas, Samsun, Amasya, Adana, Yozgat ve Antalya'da 534 kişi kesikler sebebiyle hastanelere başvurdu. Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuran kişilerden 4'ü ameliyata alındı. Yozgat'ta parmak ve ayak kesiği sebebiyle 50 kişi, Yozgat Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde tedavi edildi. Hastanede tedavi edilenler arasında kurban keserken elini yaralayan Devlet Hastanesi'nde görevli göğüs cerrahı Cengizhan Sezgi de bulunuyordu. İstanbul ve Adıyaman'da iki kişi kurban kestiği sırada kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Halkalı'da oturan 52 yaşındaki Ahmet Cin, kaldırıldığı Özel Kent Hastanesi'nde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Adıyaman'da da İbrahim İzci, 82. Yıl Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

Doğru Kabul Edilen 7 Büyük Sağlık Miti

Sağlık konusunda dünyanın birçok toplumunda yaygın olan bazı inanışların yanlış olduğu kanıtlandı.

Artık "günde en az 8 bardak su" içmeye ve "saçlarınızı gürleştirmek için sık tıraş olmaya" ihtiyacınız yok. British Medical Journal adlı tıp dergisinde yayınlanan bir makale ile çürütülen en büyük 7 sağlık miti şöyle:

Günde 8 bardak su için: Bu konuda bilimsel bir kanıt bulunamadı.


Loş ışıkta okumak gözü bozar: Loş ışığın göze kalıcı hiçbir zarar vermediği kanıtlandı.

Tıraş olmak saç büyümesini hızlandırır ve gürleştirir: Jiletin kılları kalınlaştıran hiçbir etkisi yok.

Hindi yemek uyku getirir: Uykuyu "tryptophan" adlı aminoasit kontrol ediyor. Hindide bu aminoasitten tavuktan ya da sığır etinden daha fazlası bulunmadı.

Beynimizin sadece yüzde 10’unu kullanırız: Çok sık tekrarlanan bir önyargı. Tarama cihazları beynimizin hiçbir bölümünün sessiz durmadığını gösterdi.

Öldükten sonra saç ve tırnak büyümeye devam ediyor: Deri öldükten sonra kuruyup büzüldüğü için, saç ve tırnak daha uzun görünüyor.

Cep telefonları hastanelerde tehlike yaratıyor: Bu konudaki yaygın endişelere rağmen araştırmalar cep telefonlarının tıbbi cihazlara pek fazla etkisi olmadığını gösterdi

Yatarak Tedavide İlaç ve Malzeme Temini Hastaneden

Resmi sağlık kurumlarında yatarak tedavi olan hastalara 1 Ocak'tan itibaren ilaç ve malzeme temin ettirilmeyecek. Bu hastaların ilaç ve malzemeleri hastaneler tarafından karşılanacak.

Daha önce 15 Ekim'de başlaması öngörülen uygulamanın yürürlük tarihi, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nde yapılan değişiklikle 1 Ocak olarak düzenlenmişti. 1 Ocak'tan itibaren geçerli olacak düzenlemeyle, yatarak tedavilerde hastanede kullanılacak ilaçlar hastane tarafından temin edilecek.


Resmi sağlık kurumlarınca çeşitli nedenlerle temin edilemeyen ilaçlar, hak sahiplerinin sağlık karnelerine, ''Eczanemizde yoktur, yatan hasta'' kaşesi basılıp başhekimlik onayı alındıktan sonra sözleşmeli eczanelerden temin edilebilecek.

Yatarak tedavilerde kullanılan tıbbi malzemeler de 1 Ocak'tan itibaren hastane tarafından temin edilecek. Ancak, bunların da zorunluluk nedeniyle hastalara aldırılması halinde fatura tutarı hastaya ödenerek sağlık kurumundan mahsup edilecek.

Yürürlükteki uygulamaya göre, hastanede bulunmayan tıbbi malzemeler hasta veya yakınları tarafından sağlanıyor. Hasta veya yakınları tarafından temin edilen tıbbi malzemelerin ödenmesinde fark ücreti çıkması halinde, bu fark hasta tarafından karşılanıyor.

1 Ocak itibariyle geçerli olacak bir başka uygulamaya göre, kurumla sözleşmeli sağlık kurum ve kuruluşları, hastaları sadece tetkik ve/veya tahlil için başka bir sağlık kurum veya kuruluşuna sevk edemeyecek.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile halen tetkik/tahlil sözleşmeleri bulunan merkezlerin bu sözleşmeleri bu tarih itibariyle feshedilecek. Sözleşmeli sağlık kurum ve kuruluşları, bünyelerinde yapılamayan tetkik ve tahlilleri hizmet alınması yoluyla başka sağlık kurum veya kuruluşlarından alabilecek.

Bu şekilde hizmet alınan sağlık kurum ve kuruluşlarının listesi, hizmeti alan sağlık kurum ve kuruluşunca SGK'ya bildirilecek. Hizmet alımı yoluyla sağlanan ve kuruma fatura edilebilir tetkik ve tahlil bedelleri, sözleşmeli sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde üretilen hizmetlerden ayrımı yapılmaksızın, ilgili tebliğ esasları doğrultusunda ödenecek.

Öte yandan, Ankara'daki üniversite hastanelerinin yetkilileri, yatarak tedavi gören hastaların ilaç ve malzemelerinin hastanelerce karşılanmasına ilişkin uygulamanın ertelenmesinin ''sorunlarını çözmediğini'' dile getirdiler.

Uygulamanın önceki yürürlük tarihi olan 15 Ekim 2007'den önce, ''İhale yasası ve geri ödemelerden kaynaklanan sorunlarından dolayı sistemin sağlıklı işlemeyeceğini'' savunan yetkililer, ''ertelemeden sonra geçen 2,5 aylık sürede ihale mevzuatında bazı düzenlemeler yapılmasına rağmen sıkıntılarının hala devam ettiğini'' öne sürdüler.

Yüksek Yargıdan Sözleşmeli Doktora İzin Çıktı

4 Temmuz 2003'te çıkarılan, ancak iptali için Tabipler Birliği'nce yargıya taşınan kanun, Yüksek Mahkeme tarafından Anayasa'ya uygun bulundu. Düzenleme artık yürürlükte. Devlet hastanelerinden özel sektöre transferlerin yaşandığı bir dönemde kararın kamu hastanelerini rahatlatacağına dikkat çekiliyor. Düzenlemenin getireceği faydalar şöyle özetleniyor: Hastaneler, MR, tomografi cihazı satın alıyor, ancak bunu çalıştıracak personel aldığı zaman sendikalar mahkeme yoluyla engelliyordu. Artık hastanelerin önü açılır. Personel maaşı döner sermayeden karşılanır.

Denizli Devlet Hastanesi 2004'te sözleşmeli çalıştırılacak 7 doktor ve 5 yardımcı sağlık personeli almak üzere ihale açınca Türk Tabipler Birliği, Danıştay'a başvurarak işlemin yürürlüğünün durdurulması ve iptalini istedi. Davaya bakan Danıştay 5. Dairesi, itirazı yerinde bulup yürütmeyi durdurdu ve devlet hastaneleri 1 yıl süren uygulamanın ardından sözleşmeli sağlık personeli alımına son verdi. Danıştay, ilgili kanun maddesinin iptali için de Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Dosyayı inceleyen Yüksek Mahkeme, devlet hastanelerinde sözleşmeli personel çalıştırmanın Anayasa'ya uygun olduğuna 2'ye karşı 9 oyla karar verdi. Danıştay'ın iptal talebini reddettiği için düzenlemeyle ilgili yürütmeyi durdurma talebini de oybirliğiyle geri çevirdi.

Anayasa Mahkemesi, 3 yıllık incelemenin ardından devlet hastanelerinde doktor dahil her türlü sağlık personelinin sözleşmeli olarak çalıştırılabilmesine imkan tanıdı. Dava açıldığı dönemde Denizli Devlet Hastanesi başhekimliğini yürüten Dr. Mithat Ekici, bugün Denizli milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulunuyor. Ekici'ye göre Anayasa Mahkemesi sağlıkta devrim niteliğinde bir karar verdi. Bundan sonra 'piyasadan' hekim alabilecek, personel bulup çalıştırabilecek. Ekici, devlet hastanelerinden özel sektöre transferlerin yaşandığı bir dönemde bu kararın kamu hastanelerini rahatlatacağını savunuyor.

TTB başkanı: Sağlık sistemi piyasalaşır

Türk Tabipleri Birliği'nin Başkanı Gençay Gürsoy, Anayasa Mahkemesi kararını 'olumsuz bir gelişme' olarak yorumladı. Gürsoy, "Bugüne kadar sağlığın kamusal bir hizmet olduğu anlayışıyla yetişmiş kuşaklar bu kararla piyasalaşmış sağlık sistemine biraz daha yaklaştırılmış oluyor." derken, 'hekimleri iş borsasına çıkarmak gibi bir anlayışın verdiği karar' diye niteledi.

'Sağlık Karnesi' Yerine Kimlik Numarası Geliyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sosyal güvenlik kurumlarında vatandaşı çileden ve kuyruktan kurtaracak bir dizi karar aldıklarını açıkladı. "Sağlık karnesi"ni kaldıracaklarını söyleyen Çelik, hastanın ilaç ve tıbbi malzemelerini de hastanelerin karşılayacağını söyledi.

HÜRRİYET’e yeni yıl uygulamalarını anlatan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, aldıkları bir dizi kararı yarın açıklayacak. Çelik, Padişah 4. Murat benzeri tebdilii kıyafetle sosyal güvenlik kurumlarını denetleyeceğini, özellikle uzun kuyruklara neden olan bürokratik işlemleri yerinde tespit edeceğini söyledi. Çelik, "Başımda kasket, kuyruklara gideceğim, vatandaşın halini görmem lazım. Zaten bir kaç yerde yaptım. Bundan sonra her ay bir kuyruk bitecek, bir sorun çözülecek" dedi. Çelik, yeni döneme ilişkin şu bilgileri verdi:


KİMLİK NO YETERLİ Kuyrukların uzamasına neden olan bazı uygulamaları tespit ettik. Önümüzdeki süreçte bu uygulamalara tek tek son vereceğiz. Sağlık karnesi bunlardan biri. Sağlık karnesi bitenler ya da yeni karne çıkaracak olanların kimliklerinde "TC kimlik numarası" yazıyorsa, karne edinme zorunluluğu kaldırılacak. Hastanelere sadece kimlik ile başvuru yapılabilecek. Bu uygulama 2008 yılı sonuna kadar devam edecek. 2009’dan itibaren de herkese bir manyetik kart verilecek ve bütün işlemler bu kart üzerinden yapılacak.

SARF MALZEMESİ SORUNU Bugüne kadar çağdaş Türkiye’ye yakışmayan manzaralar vardı. Doktor veya hastane yönetimi, hastanın eline reçeteyi veriyor, "Bu bu ilacı veya şu tıbbi malzemeyi, şu marka olarak, git şu eczaneden veya merkezden temin et" diyordu. Hasta veya hasta yakınının o malzemenin bedelini karşılayacak kadar parası cebinde yoksa mağdur oluyordu.

DOKTOR-FİRMA İŞBİRLİĞİ Biz bunun hazırlığını geçen yıl yaptık. 15 Haziran’da yürürlüğe gireceğini hizmet satın aldığımız kurumlara ve hastanelere bildirdik. Ancak o gün gelip çattığında başta üniversite hastaneleri olmak üzere "Hazır değiliz bir süre ertelensin" dediler. Bu uygulama, yolsuzluk ve usulsüzlüklere neden olan, hasta-vatandaş aleyhine gelişen "doktor-firma işbirliği"ne de darbe vuracak.

Tebdili kıyafet denetim

Bakan Faruk Çelik, sağlık kuruluşlarını tebdili kıyafet denetleyeceğini belirtti ve sağlık karnesi yerine TC kimlik numarasının yeterli olacağını söyledi.

2008 kayıtdışı ile mücadele yılı

Bakan Çelik, istihdam paketi ile ilgili çalışmaların tamamlandığını ve önümüzdeki hafta bu konuyu Bakanlar Kurulu’nun gündemine alacaklarını kaydetti. Çelik, paket üzerinde bazı değişikliklere gittiklerini belirtirken, "İşverenlerin istihdam yükünü azaltmanın yanı sıra kayıtdışılığın önlenmesi için de bazı düzenlenmeler yapıyoruz. Örneğin, işverenler çalışanların maaşlarını artık banka aracılığı ile ödeyecek. Bunu yapmayan veya maaşın bir kısmını banka aracılığı ile, bir kısmını elden veren işverene, ödenen maaşın 12 katı kadar ceza verilecek" dedi.

AK Parti'li Fındıklı'dan Hastane Açıklaması

Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı, kente yeni yapılacak olan hastanenin şehir merkezine yapılmasını istediklerini söyledi.

Malatya'da yeri kurulacak olan 850 yataklı devlet hastanesinin şehir merkezi ya da şehir içine yapılmasıyla ilgili olarak yapılan tartışmaları değerlendiren Milletvekili Fındıklı, "Memlekete hizmet geliyorsa gelen hizmetin tartışılması gerekir. Tartışmaları dikkate almak gerekir. Yapılan tartışmalar sonrası en iyiyi en doğruyu yapmak gerekir. Yaşanan tartışmaları en yakından takip ettim. Tartışmalar noktasında 'hastane niye şeker fabrikası arazisine yapılıyor, hastane neden Beylerderesi ötesine


yapılmıyor' deniliyor. Bunun denilmesinin nedeni ise burada bir cazibe merkezi oluşturularak şehrin geliştirilmesi. Yapılan hizmet sosyal içerikli bir hizmet değil. Burada direk insanı ilgilendiren bir hizmetten hastaneden bahsediyorum. Hastane sosyal bir faaliyet değil ihtiyaçtır. Hastaneler dünyanın dört bir yanında şehrin merkezine yapılabilir" dedi.

"Hastaneler dünyada da insan yoğunluğunun olduğu yerlerde yapılır" diyen Fındıklı, "Burada da hastane yapılacak en uygun alan şeker fabrikası alanı. Burası kamuya ait. Şehrin artık merkezi orasıdır. Artık şehrin merkezinde hastane olması gerekir. Hastaneler insan yoğunluğunun olduğu yerde olmalı. Tartışmaların temelinde şehrin gelişmesi ön planda. Hastaneler şehrin merkezinde yapılması gerekir" ifadelerini kullandı.

Rekabet Artınca Özel Hastaneler Halk Gününe Başladı

Sağlıkta yaşanan gelişmeler, özellikle sigortalılara özel hastane kapılarının açılması bu alanda büyük bir hareketliliğe yol açtı. Özel hastane sayısı giderek artarken, bunlar arasındaki rekabet de kızıştı. Hasta çekebilmek için yoğun çaba gösteren özel sağlık kuruluşları, çeşitli kampanyalar düzenliyor. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'na bağlı hastalardan fark ücreti almadan hizmet verenlerin yanında ilginç uygulamalara imza atan kuruluşlar da dikkat çekiyor. Yeşil kartlı ve herhangi bir güvencesi bulunmayan hastaları portföylerine katmak isteyen özel hastaneler, marketlerin haftada bir gün düzenlediği 'halk günleri'ni örnek aldı. Belirlenen söz konusu günde hastaneye gelenler yüzde 50 indirimli muayene oluyor. Bazı hastaneler 65 yaş üstü hastaların göz muayenelerini o gün ücretsiz yapıyor. Bazıları da 600 YTL olan chek-up'ların fiyatını 150 YTL'ye kadar indiriyor. Kampanyaların çıkış noktasında ise şu ilke yatıyor: "Hizmetlerden indirimli yararlananlar başka bir gün farklı sorunları için aynı hastaneyi tercih edecektir."

Halen Türkiye'de 355 özel hastane ile 637 tıp merkezi hizmet veriyor. Önümüzdeki yıl 77'si Sağlık Bakanlığı, 100'ü özel girişimciler tarafından olmak üzere 177 yeni hastane devreye girecek. Bunun sağlıkta rekabeti daha da artırması beklenirken, Tüm Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Ahmet Karataş, fiyatların düşmesiyle sosyal güvencesi olmayan hastaların da özel hastaneyi tercih etmeye başladığını vurguluyor. Özel Hastaneler Platformu Derneği Genel Başkanı Mehmet Altuğ da vatandaşın verilen hizmetin niteliğine göre tercih yaptığına dikkat çekiyor.

İstanbul Özel Yenibosna Hastanesi, sosyal güvencesi olan hastalardan fark ücreti almayan hastanelerden biri. Hastane ameliyatlarda da fark ücreti talep etmiyor. Uygulamaya başlamasından bu zamana kadar hastaneye gelenlerin sayısı yüzde yüz artış göstermiş. 'Ne zarar ediyoruz ne de çok yüksek kâr yapıyoruz.' diyen Hastane Başhekimi Abdullah Kılıç, yeşil kartla gelen hastalara da poliklinik hizmetlerini ücretsiz yaptıklarını söylüyor. Hastane, sigortalı hastalara bu indirimleri yaparken, sosyal güvencesi olmayan hastaları da unutmamış. Her hafta cuma günlerini, marketlerden duymaya alıştığıımız 'halk günü' olarak belirlemiş. O gün gelen hastalar yüzde 50 daha ucuza bakılıyor. Durumdan da memnunlar. Her türlü vatandaşa hizmet vermek için şartları bu şekilde değerlendirdiklerini anlatan Başhekim Kılıç, gelen hastaların verilen hizmetten memnun kaldığını belirtiyor. Hastane yetkilileri, tartışma konusu olan fark ücretlerinin kendilerini etkilemediğini ifade ederek, "Fark ücreti almadığımız için bir sorun yok. Yüksek kâr amacı gütmüyoruz." diyor. Fark ücreti almayan Özel Sefa Hastanesi de kampanyalarla dikkat çekiyor. Hastane, 65 yaşını geçmiş kişilere ücretsiz göz muayenesi yapıyor, normal fiyatından 4 katı aşağısına chek-up hizmeti veriyor. Günde 10-15 hasta chek-up için geliyor. 5 ay önce fark ücreti almayı bıraktıklarını anlatan hastanenin poliklinik sorumlusu Selamet Kızıltepe, "İşlem sayımız arttı. Hastanın olduğu zaman günde bin hastaya bakıyoruz." şeklinde konuşuyor. Kızıltepe, bu çalışmalar sayesinde hastaların kuyruğa girmeden özel hastane rahatlığını yaşadığını dile getiriyor.

'Sistem, vatandaşın yararına'

Tüm Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Ahmet Karataş, sağlık sektörünün ister istemez kendi otokontrolünü kurduğunu ifade ediyor. Özellikle tıp merkezlerinin rekabet ortamında iyi bir dengeleyici olduğunu aktaran Karataş, "Adım adım sistem oturuyor. Bu da vatandaşa yarıyor." diyor. Fark ücreti konusunda yüzde 20'lik sınırlamanın düşük olduğunu savunan Karataş, "Yukarıya çekilirse iyi olur. İster istemez rekabet ortamında fark ücretleri düşecek." diye konuşuyor. Özel Hastaneler Platformu Derneği Genel Başkanı Dr. Mehmet Altuğ, "Bir taraftan bazı hastaneler fark ücreti almazken, diğer hastaneler fark alıyor. Burada en iyi kararı vatandaş veriyor. Hizmetin fiyatını vatandaş belirliyor." ifadelerini kullanıyor

Yozgat Hastaneleri Değerlendirme Toplantısı Yapıldı

Yozgat'ta bulunan devlet hastanelerinin 2007 yılı çalışmaları Vali Amir Çiçek başkanlığında düzenlen toplantıda değerlendirildi.

Sorgun İlçe Devlet Hastanesinde düzenlenen toplantıya Sorgun Kaymakamı Ertuğrul Kılıç, İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uyanık, devlet hastaneleri başhekimleri ve hastane müdürleri katıldı. Toplantı öncesi Sorgun Devlet Hastanesinde incelemelerde bulunan Vali Amir Çiçek, hastane başhekimi Dr. Şevket Bağcı'dan hastane hakkında bilgi aldı. Daha sonra toplantıya geçerek bir konuşma yapan Vali Amir Çiçek, Yozgat'ta verilen sağlık hizmetlerinin ne olduğunu bu hizmetlerin daha kaliteli hale gelmesi için neler yapılması gerektiği konusunda yapılacak çalışmaların belirleneceğini ifade ederek, "Yozgat, kırsal bir bölgedir ve nüfusumuzun yüzde 70'i kırsal bölgede yaşıyor. Kırsal bölgede yaşamanın dezavantajları vardır. Başta eğitim ve sağlık gelmektedir. Biz ister şehirde, ister kırsal kesimde yaşasın vatandaşımızın, öncelikle sağlıklı bir şekilde yaşamasını ve sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmasını sağlamak zorundayız" dedi.


Sağlıkta dönüşüm programıyla vatandaşa en iyi hizmetin verilmeye çalışıldığına değinen Vali Amir Çiçek, "Sağlık hizmetinde vatandaş odaklı hizmet birinci önceliktir. Vatandaşımızı hastanelere gelmeden, sağlık hizmetini ayağına götürmektir. Ayrıca yataklı hizmette, hastanın yattığı odaların banyolu, tuvaletli tek kişilik odalara dönüştürülmesidir. İlimizde de bu çalışmalar devam etmektedir. Yozgat il genelinde bulunan hastanelerimizde 958 yatak bulunmaktadır. Bu sayıların artırılması gerekmektedir. Bu konuda Yozgat merkeze 400, Sorgun ilçemize ise 200 yataklı hastane yapılması planlanmaktadır. Arsaları temin edilmiştir. Ayrıca Tıp Fakültesi hastanemizin de hizmete açılması için çalışmalar sürdürülmektedir" dedi

Afyonkarahisar'da, 2008'de Hastanelerin Röntgen Sistemi Dijital Röntgene Dönüştürülecek

Afyonkarahisar 2008 yılında sağlık alanında Türkiye'de bir ilke imza atacak. 'İl dijital görüntüleme sistemi' ile Afyonkarahisar'da faaliyet gösteren 16 hastanenin tamamının röntgen sistemi dijital röntgene dönüştürülecek.

Çevre Orman Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı binasında Afyonkarahisar milletvekilleri Sait Açba, Halil Aydoğan, Ahmet Koca ve Zekeriya Aslan ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Kurban Bayramı'nda Afyonkarahisar'a beş büyük müjde ile geldiklerini bildiren Bakan Eroğlu, projenin birini kendisi açıklarken diğer dört projeyi milletvekillerine açıklattı.


Başkomutan Tarihi Milli Park projesinin çalışmalarına başlandığını ve bayramdan sonra projeyi Bakanlar Kurulu'na sunacaklarını bildiren Bakan Eroğlu, proje kapsamında Şuhut ilçesinden Kocatepe Parkı'na kadar düzenleme yapılacağını söyledi. Düzenleme yapıldıktan sonra Şuhut'tan Kocatepe'ye kadar yürüyerek gelinebileceğini aktaran Eroğlu, Çanakkale şehitliğini ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısı kadar Afyonkarahisar'da ziyaret olacağını kaydetti.

Günümüz modern teknolojisi il dijital görüntüleme sisteminin 2008 yılında Afyon'da 16 hastanede faaliyete geçeceğini bildiren Milletvekili Ahmet Koca, bu sistem ile çekilen tüm görüntülerin bilgisayar aracılığı ile doktorlara ulaşacağını kaydetti. Çekilen görüntünün anında ilin her noktasında uzman doktorlar aracılığıyla görülebilir hale geleceğini aktaran Koca, hatta Afyon ilinde çekilen filmlerin il dışındaki araştırma hastanelerine, hatta yurt dışındaki hastanelere bilgisayar aracılığıyla gönderilebileceğini söyledi.

Bu sistem kurulurken hastanelerin donanımlarının da günümüzün en modern teknolojileriyle değiştirileceğini ifade eden Eroğlu, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nin kansız anjiyo da yapılabilen ve Türkiye genelinde özel ve üniversite hastanelere de dahil 22 merkezde bulunan tomografi cihazına 2008 yılında kavuşacağının müjdesini verdi. Eroğlu, Sağlık Bakanlığı Teletıp Projesi kapsamında bu projenin 600 bin YTL değerindeki yazılımının Afyon'a tahsis edildiğini ve projenin toplam maliyetinin 10 milyon YTL olacağını bildirdi.

Afyonkarahisar Müze Kompleksi yapımı ile ilgili çalışmaların son aşamaya geldiğini belirten Milletvekili Halil Aydoğan, yeni müzenin turizm bölgesinde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yapılacağını söyledi. Müze ilgili proje çalışmalarının tamamlandığını aktaran Aydoğan, proje ile ilgili protokol çalışmalarının TOKİ ile Turizm bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü'nün ortaklaşa tamamladığını kaydetti.

Müzenin yapımında, TOKİ'ye eski müze alanının devredileceğini ve yeni müzenin 20 bin metrekarelik kapalı bir alana sahip olacağına değinen Aydoğan, müzenin ihale maliyetinin 20 milyon YTL olduğunu söyledi. Müze projesinin çok önemli bir parçasının panorama alanının olması olduğunu aktaran Aydoğan, ayrıca Kurtuluş Savaşı Panoraması'nın da müze projesi içinde yer aldığını söyledi.

Milletvekili Sait Açba'da Afyonkarahisar'a yeni Polis Meslek Yüksekokulu binası yapılacağı müjdesi verdi. Yeni okul binasının TOKİ tarafından yapılacağını aktaran Açba, projenin bedelinin 20 milyon YTL olduğunu, protokol çalışmalarının tamamlandığı, kısa sürede ihalesinin yapılacağını ve okul binasının iki yıl içerisinde bitirileceğini kaydetti.

Milletvekili Zekeriya Aslan ise Akdeğirmen Barajı'nın olduğu bölgeye mesire alanı yapılacağını söyledi. 10 hektarlık alanda park bahçe rekreasyon alanı projesinin hazırlandığını dile getiren Aslan, rekreasyon için 3 hektar tarım arazisinin istimlak edileceğini kaydetti. Aslan, bu projeyi de kısa sürede hayata geçireceklerini sözlerine ekledi.

Milletvekillerinin konuşmasından sonra bir değerlendirme yapan Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, bu beş projenin toplam maliyetinin 112 trilyon olduğunu bildirdi

Erzincan'da Devlet Hastaneleri Birleştirildi

Erzincanlılara sağlık hizmeti sunan Erzincan Devlet Hastanesi ve 13 Şubat Devlet Hastanesi'nin birleştirilerek vatandaşlara daha etkin bir sağlık hizmeti verilmesi planlanıyor.

Erzincan Devlet Hastanesi ile 13 Şubat Devlet Hastanesi'nin Sağlık Bakanlığı tarafından hastanelerin mevcut kaynaklarının ve personellerinin daha etkin kullanılması, hastaların mağduriyetlerinin en aza indirilmesi, Erzincan için en dinamik sağlık hizmetlerinin verilmesi amacıyla birleştirildiğini açıklayan Erzincan Devlet Hastanesi Başhekimi Levent Kurnaz, şöyle dedi:


"Her iki hastane yatakları toplamı 450 olduğu için, yeni hastanemiz 450 yataklı Erzincan Devlet Hastanesi olarak hizmet verecektir. Mevcut Devlet Hastanemiz A Blok adını alırken, 13 Şubat ise B Blok adını alacaktır. Birleşme çalışmaları yıl sonuna kadar tamamlanarak, öncelikle idari birimlerin entegrasyonu tamamlanacaktır. Her iki hastane hekimleri biraraya getirilerek toplantılar düzenlenmiş birleşmenin şekilleri görüşülmüştür. Toplantılar da hekimlerin en iyi nasıl hizmet verecekleri, kendilerinin de en iyi çalışma koşullarının oluşması yanında, hastaların da en az mağduriyet yaşayacakları oluşumlar görüşülmüştür. Sonuç olarak, Devlet Hastanemizde yapılan acil servisin ve yapılacak olan ek binanın tamamlanması, tam gün yasasının şekillenmesi, özel hastanelerin ve Araştırma Hastanesi'nin durumlarını takiben daha radikal değişimler yapılana kadar, hastanelerin mevcut durumları korunacaktır. Bu kararın alınmasında her iki hastanenin bölgelerine hizmet vermeleri, kendilerine özgü hasta popülâsyonları olması da etkili olmuştur."

HASTANELER ARASI SEVK İŞLEMLERİ SONA ERİYOR

Hastanelerin mevcut şekilleri ile rekabet güçlerini de korumuş olacağını ve hastaların her iki hastanede de tüm hizmetleri alabileceklerini belirten Başhekim Kurnaz, servis birleştirme işlemlerinin Devlet Hastanesi'nde poliklinik sayılarının, 13 Şubat'ta da yatak sayısının yetersizliğinden başarılamadığını ifade etti.

Ek binanın tamamlanması ile mevcut imkânların daha farklı değerlendirilerek farklı oluşumlar gerçekleştirilebileceğini belirten Kurnaz, birleşmenin tamamlanmasını takiben artık hastaların hastaneler arası sevk işleminin sona ereceğini kaydetti.

Başhekim Kurnaz, "Herhangi bir tahlili hasta istediği hastanede yaptırabilecektir. İstediği laboratuvarı veya radyoloji servisini tercih edecektir. Doktorlar her iki hastanede ameliyat yapabilecekleri gibi, hasta yatırabileceklerdir. Hekimler sağlık kurulu ve icap hizmetlerini beraber vereceklerdir. Her iki hastane de mevcut ameliyathane ve yoğun bakım üniteleri de en etkin kullanılacaktır" diye konuştu

Isparta'da Hastanelerde Özel Oda Fark Ücreti Kalktı

Isparta'da, hastalardan 'özel oda' adı altında alınan fark ücretlerinin kaldırıldığı açıklandı. Vatandaşlar, hastanelerde özel oda diye ayrılan tek kişilik odaları tercih ettiklerinde, taburcu olurken kaldıkları gün başına fazladan para ödemek zorunda kalıyordu.


Isparta'da, hastalardan 'özel oda' adı altında alınan fark ücretlerinin kaldırıldığı açıklandı. Vatandaşlar, hastanelerde özel oda diye ayrılan tek kişilik odaları tercih ettiklerinde, taburcu olurken kaldıkları gün başına fazladan para ödemek zorunda kalıyordu.

Isparta Sağlık İl Müdürü Dr. Süleyman Önal, hastaların beş yıldızlı otel odasını aratmayacak tek kişilik odalarda kalması için çalışma başlattıklarını belirterek, ilk aşamada Gülkent Devlet Hastanesi'nde 60 adet tek ve 5 adet çift yataklı hasta odasının hizmete girdiğini söyledi. Özel oda fark ücretlerinin de kaldırıldığını ifade eden Önal, "Maddi durumu iyi olan hastalarımız bu özel odaları kullanırken diğer hastalarımız beş, altı kişilik odalarda kalıyor. Ortada bir haksızlık vardı. Hedefimiz 600 yataklı bir bölge hastanesiyle hastalarımıza tek kişilik çağdaş ve modern odalarda hizmet vermektir. Bunun içinde 80 bin dönümlük bir arazi tahsisi yapıldı. Çalışmalar yakında başlayacak. Bunun yanında mevcut hastanelerimizin modernizasyonu da devam etmektedir." dedi.


Sağlık İl Müdürü Dr. Önal, sağlıkta dönüşüm projesi kapsamında hizmet kalitesiyle birlikte fiziki imkanlarında kalitesinin arttırılmasının hedeflendiğini söyledi. Isparta'da dağ başındaki köylünün bile bir doktora zimmetlendiğini ifade ederek, ekiplerin en ücra köylere kadar giderek vatandaşları kayıt altına aldığını anlattı. 178 uzman ve 216 pratisyen olmak üzere 394 hekimin görev yaptığı Isparta'da ortalama 500 haneye bir doktor düştüğünü kaydeden Önal, "Isparta nüfusuna göre sahip olduğu uzman sayısıyla ilk beşte yer alıyor. Bunun büyük bir avantaj olduğunu kaydeden Dr. Önal, "Isparta'yı bölgelere ayırdık. Ortalama 500 haneye bir doktor düşüyor. En ücra yerlere kadar gidilerek vatandaşlarımız kayıt altına alınarak bir doktor verildi. Bu vatandaşlarımızın her türlü sağlık probleminden uzman arkadaşlar sorumlu. Herkesin bir aile hekimi var." diye konuştu. Isparta'da doktorsuz bölge kalmadığını ifade eden Önal, 1,5 yıldan bu yana sürdürülen çalışmalar sonrasında aşılama ve hasta takip oranlarında büyük başarılar elde edildiğini, geçen yıla oranla yüzde 15'lik bir artış yakalandığını kaydetti.

Isparta'nın sağlık hizmetlerinden en güzel şekilde faydalanması için çalışmaların devam ettiğini anlatan Önal, bu kapsamda 'strateji geliştirme birimi' kurulduğunu söyledi. Önal, birimin amacını şu şekilde açıkladı: "İlçe bazında, kasaba bazında, köy bazında toplantılar düzenleyip ihtiyaçlar belirlenecek ve bir rapor hazırlanacak. Dada sonra bu rapor 'proje ve destek birimi' ne iletilecek. Burada da ihtiyaçlara yönelik projeler üretilecek. Her birimde 3 kişi görevlendirilecek."

Yozgat'ta Devlet Hastanelerinin Son Durumları Masaya Yatırıldı

Yozgat'ta bulunan devlet hastanelerinin 2007 yılı çalışmaları ve son durumları Vali Amir Çiçek başkanlığında düzenlen toplantıda değerlendirildi. Toplantıda, hastanelerde yaşanan aksaklıkların giderilmesi için personelin bilinçlendirilmesi kararlaştırıldı.

Sağlık Müdürlüğü tarafından organize edilen toplantı Sorgun İlçe Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirildi. Toplantıya Yozgat Valisi Amir Çiçek, Sorgun Kaymakamı Ertuğrul Kılıç, İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uyanık, il genelindeki devlet hastanelerinin başhekimleri ve hastane müdürleri katıldı. Toplantı öncesi Sorgun Devlet Hastanesi'nde incelemelerde bulunan Vali Amir Çiçek, hastane Başhekimi Dr. Şevket Bağcı'dan hastane hakkında bilgi aldı. Daha sonra toplantıya geçerek bir konuşma yapan Vali Çiçek, Yozgat'ta verilen sağlık hizmetlerinin daha kaliteli hale gelmesi için neler yapılması gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu.


Vali Çiçek, hastane yöneticilerini uyarıp vatandaşların mağdur edilmemesini isteyerek şunları söyledi: "Yozgat, kırsal bir bölgedir ve nüfusu muzun yüzde 70'i kırsal kesimde yaşıyor. Kırsal bölgede yaşamanın dezavantajları vardır. Bu dezavantajların başında eğitim ve sağlık gelmektedir. Bizim için vatandaşımız ister şehirde, ister kırsal kesimde yaşasın, sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmasını sağlamak zorundayız. Hastanelerinizde çalışan personeliniz güler yüzlü ve vatandaşla yakından ilgilenen kişiler olmak zorunda."

Sağlıkta dönüşüm programıyla vatandaşa en iyi hizmetin verilmeye çalışıldığına değinen Vali Amir Çiçek, sağlık çalışanlarının büyük zorluklarla karşılaşmalarına rağmen özveri ile çalıştıklarını söyledi. Devletin vatandaşına tüm hizmetlerde kolaylık sağlamasının zorunlu olduğunu ifade eden Çiçek, "Sağlık hizmetinde vatandaş odaklı hizmet birinci önceliktir. Vatandaşımızı hastanelere gelmeden, sağlık hizmetini ayağına götürmeliyiz. Ayrıca, yataklı hizmette, hastanın yattığı odaların banyolu, tuvaletli tek kişilik odalara dönüştürülmesidir. İlimizde de bu çalışmalar devam etmektedir. Yozgat il genelinde bulunan hastanelerimizde 958 yatak bulunmaktadır. Bu sayıların artırılması gerekmektedir. Bu konuda Yozgat Merkeze 400, Sorgun ilçemize ise 200 yataklı hastane yapılması planlanmaktadır. Arsaları temin edilmiştir. Ayrıca Tıp Fakültesi hastanemizin de hizmete açılması için çalışmalar sürdürülmektedir" dedi

Friday, December 28, 2007

MEDİPOL HASTANESİ

1997'den 2003'e;

1997 yılında Esma Hatun ismi ile kurulan İstanbul Medipol Hastanesi, 21. yüzyılın getirdiği sistem ve yönetim anlayışını uygulayarak; daha kaliteli hizmet, daha memnun hasta, daha mutlu sağlık çalışanına ulaşma hedefiyle yeniden yapılandı. Bugün gelinen noktada İstanbul Medipol Hastanesi adeta ‘yeniden doğan' bir kuruluş oldu

Amacımız;

Kendimize vizyon seçtiğimiz anlayışımızı, toplumun her kesimine duyurmaktır.

Görevimiz;

Bizim için özel olan her bir hastamızın memnun ayrılmasını sağlamaktır. “Hasta memnuniyeti” asla vazgeçemeyeceğimiz hizmet prensibimizdir. İstanbul Medipol Hastanesi çalışanları olarak “Medipol” kültürünün özünü oluşturan sıcaklık, ilgi, şefkat, dürüstlük ve güleryüzlülük ilkesinden ayrılmadan hasta ve yakınlarına hizmet vermektir

NİSA HASTANESİ

Tarihçe
Nisa Hastanesi, hastane olarak düşünüldüğünde 1994 yılında kurulmuştur. Kuruluş tarihi her ne kadar yeni gibi gözükse de hastanenin özgeçmişi daha uzun yıllara dayanmaktadır.
Hizmet İlkelerimiz
Nisa Hastanesi'nin tüm sağlık personeli ve diğer çalışanları hastalar arasında hiç bir ayrım gözetmeden hizmet sunmayı ilke edinmişlerdir.

Çalışmalarımız
Nisa Hastanesi, vakıf anlayışı ile hizmet veren özel bir kuruluştur. Hastanemiz, hata yapanın değil, hatanın ortadan kaldırıldığı ilkesinin benimsendiği, sevgi ve saygının yüceltildiği, birey değil takım ruhuna sahip bir ailedir.

ÖZEL GAZİOSMANPAŞA HASTANESİ

Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi 1992 yılında bölgenin ilk yataklı sağlık kuruluşu olarak 24 saat uzman hekimlerle hizmet vermeye başladı. Güvenilirliğinden ödün vermeden yeni uygulamalara öncülük etmiş, hizmet anlayışıyla her zaman takdir edilmiştir. Üstlendiği kaliteli hizmet anlayışı ile, yeni ek binasıyla oluşan yeni hastanesinde de hizmet vermeye devam etmektedir. Depreme dayanıklı akıllı bina teknolojisi, 10 ameliyathane, 196 yatak kapasitesi, dünyanın en ileri tıp teknolojileri ile bu güne kadar 1 Milyondan fazla kişiye sağlık hizmeti sunmanın, 50.000'den fazla ameliyat yapmanın gururunu ve mutluluğunu taşımaktadır.Hastanemizde bugüne kadar 15.000 den fazla bebek dünyaya gelmiştir.



Hastanemizde Acil Servisi , Kardiyoloji, Kalp Damar Cerrahisi, Genel Cerrahi, Dahiliye, Kadın Hastalıkları ve Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları , Radyoloji, Yoğun Bakım(Yetişkin, yenidoğan, koroner ve kardiyovasküler yoğun bakım), Ortopedi , El ve Mikrocerrahi, Diş, Tüm acil Ameliyatlarda 24 saat staff uzman hekim kadrosuyla hizmet vermektedir.

İSTANBUL HİZMET HASTANESİ

Hastanemiz

Sağlık hizmeti konusunda ülkemizde ve tüm dünyada yaşanmakta olan sorunların çözümü için, vakıf zihniyeti büyük önem taşımaktadır. Ancak bu zihniyet sayesinde devlet ödeneğine bağımlı yetersiz bir hizmet ya da ticari bir bakış açısından kurtulmak mümkün olabilir. Bu gerçekler bilinerek 30 Ekim 2000'de açılan Hizmet Hastanesi , Türk Böbrek Vakfı'nın "önce hizmet" ilkesinden yola çıkılarak kurulmuş, vakıf zihniyetinde çalışan, insana hizmeti herşeyin önünde tutan bir sağlık kuruluşudur. Acil servisi, poliklinikleri, laboratuarlarıyla, Türk insanına en iyi hizmeti vermek, Hizmet Hastanesi'nin çalışanları ile birlikte temel ilkesidir.

Hizmet Hastanesi, gelişmiş tranplantasyon ünitesinin yanısıra, tüm diğer sağlık branşlarında en modern donanıma sahip ve alanında uzman doktorlarıyla emsalsiz bir hastane olarak öne çıkmaktadır. Her tür acil müdahale olanağının yanı sıra, klinik ve poliklinikleri, teşhis laboratuvarları, görüntüleme merkezi, yoğun bakım ünitesi, nükleer tıp merkezi, ameliyathaneleri, reanimasyon(yoğun bakım) ünitesi, ayrı bir kadın doğum katı ve doğumhanesi ile bebek dostu hastane anlayışıyla, yataklı tedavi hizmetleriyle Hizmet Hastanesi; 21 yüzyılın tüm yeni buluş ve teknolojilerini günü gününe takip etmekte, uzman kadrosuyla hastalara dünya standartlarında hizmet sunmaktadır.

HATTAT HASTANESİ

Hattat Hastanesi, Türkiye'de sağlıklı yaşlanma ve günübirlik cerrahi alanlarında boşluğu doldurmak amacı ile kurulmuş olan butik bir hastanedir.

Teknolojik yeniliklerin ve tedavi yöntemlerinin baş döndürücü bir hızla geliştiği çağımızda, bu yeniliklere ayak uydurmak ve uluslararası standartlarla hastalarına bu hizmeti taşımak tabidir ki bu anlayışta olan hastanemizin en büyük amacıdır.

Dünyanın en ileri merkezleri ve bilim adamlarıyla bilgi ve tecrübe alışverişi içinde olan Hattat Hastanesi alanındaki gelişmeleri takip etmekle kalmayıp aynı zamanda dünya tıbbına bu alanda katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Bu bilinçle kurulan merkezimizde özellikle ürolojik hastalıklar, cinsel fonksiyon bozuklukları & penil estetik ile estetik cerrahi alanlarında hastalarımızın sorunlarını en doğru yaklaşımla ve tıbbın en son tekniklerini kullanarak çözmek hedefimizdir.

Hedefimiz: En yüksek Yaşam Kalitesi ve Optimal Sağlıktır. Bu hedefe ulaşmak üzere 'Bütünleyici Sağlıklı Yaşlanma' yaklaşımını yaratmış bulunmaktayız. 'Bütünleyici well aging kadın ve erkeklerin daha genç yıllarındaki canlılığı tekrar kazanmalarını ve sağlıklı bir yaşlanma sürecini hedefler. Cinsel fonksiyon, hormon yönetimi, optimal beslenme, psikolojik destek ve günübirlik cerrahi alanlarında atılacak adımların oluşturduğu bir sinerjidir.

1997 yılında Prof. Dr. Neşe Hattat ve Prof. Dr. Halim Hattat tarafından kurulmuş olan Hattat Hastanesi kurucularının uzun yıllar tıp alanında edindikleri tecrübeler doğrultusunda hastalarının vasküler, hormonal, nörolojik ve psikolojik problemlerinin en gelişmiş teknolojik ekipmanla sakin ve modern bir atmosferde uzman hekimler tarafından incelenmesi , tetkik ve tedavi edilmesi üzerine hazırlanmıştır.

AKSOY HASTANESİ

Hastanemiz İstanbul'un en merkezi noktalarından birinde olup 20 yılı aşkın geçmişi ile sürekli modern sistemler ile gelişerek hizmete devam etmektedir.
Bizim için hasta ve yakınlarının memnuniyeti daima önemlidir.Uzman doktorlar gözetiminde acil ve normal durumlarda 24 saat kesintisiz olarak hizmetinizdeyiz.Hastanemiz lobisinde başlayan güleryüzlü karşılama,polikliniklerimizde herbiri konusunda uzman hekimlerimizle devam etmektedir

ÇORLU ŞİFA HASTANESİ

İletişim: Şifa Sok.Yeni Camii Yanı Omurtak Cad. Istanbul Kısmı Çorlu / TEKİRDAĞ (0 282) 651 50 44

BAYINDIR KAVAKLIDERE HASTANESİ

Hakkımızda

Amacımız,insanlarasağlık hizmetini, evrensel kuralları içersinde, güvenli toplum değerlerine saygılı bir biçimde ve makul ücretlerle sunmaktır.Personelimiz mutlak hasta memnuniyeti ve toplam kalite anlayışı ilkeleridoğrultusunda şevkat ve güler yüzle hizmet vermeye devam etmektedir.
Bu alandaki başarımızın göstergesi de kurumumuza halkımızın sürekli artan ilgisidir.

Kavaklıdere Umut Hastanesi

Sağlık sektöründe genel amaçlı hastane ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan Kavaklıdere Umut Hastanesi; 2006 yılı başından itibaren sunduğu hizmetlerin kalitesini sürekli arttırarak geliştirmekte, deneyimli doktor-hemşire kadrosu ile destek hizmetlerinden oluşan ekibiyle birlikte sağlık sektöründe yer almaktadır.

Kavaklıdere Umut Hastanesi, kurulduğu günden bu yana üstlendiği tüm muayene, tahlil tetkik ve ameliyat operasyonlarını profesyonel bir hizmet anlayışıyla yerine getirmiş, kamu ve özel kesim kurumları ile gerçek kişilerin sağlık hizmetlerinden en yüksek verimi alabilmesi için bilginin paylaşımı ve dayanışmaya önem vermiştir. Çalışanların üretilen bilgiyi en iyi şekilde kullanabilmesi için bilgiye erişimi kolaylaştırıcı tüm uygulamalara öncelik tanınmıştır. Ayrıca, hedeflerimize erişebilmek üzere, sektördeki gelişmeleri yakından takip ederek, çok hızlı şekillenen yeni teknolojiler hakkındaki bilgilerimizi sürekli güncelleştirmekte ve bunları hastalarımızla paylaşmaktayız.

Kalp Damar Cerrahisi ve Kardiyoloji operasyonlarının yoğun olduğu hastanemizde, bu hizmetlerin yanında Ortopedi, Genel Cerrahi, Göğüs Cerrahisi, Plastik Cerrahi ve Kulak-Burun-Boğaz ameliyatları da başarılı bir biçimde gerçekleştirilmektedir

ÖZEL ÇAPA HASTANESİ

Sağlıklı olma ve sağlıklı bir çevre içinde yaşama hakkı, temel insan haklarının başında gelmektedir. Bu temel hakkın içeriği, bugünkü içeriğinden farklı olsa da insanlık tarihi kadar eski bir geçmişi bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, sağlığı “yalnızca hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil, aynı zamanda bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik durumu” olarak tanımlamaktadır.

Hastanemiz, bu tanımdan yola çıkarak, ıstanbul’un en merkezi yerlerinden biri olan ve İstanbul’un her bölgesinden kolaylıkla ulaşım sağlanabilen Fatih ilçesinin Çapa semtinde hizmet sunmaya başlamıştır. Hastanemiz kurulduğu günden bugüne kendini yenileyerek ve geliştirerek kaliteden ödün vermeden faaliyetlerine devam etmektedir.

Hastanemiz günümüzde yenilenen binasıyla 40 yatak kapasitesine sahiptir. Odalarımız modern teknolojinin imkanlarından yararlanılarak hasta memnuniyetini ön plana çıkartan bir anlayışla dekore edilmiştir. Odalarımızda hastalarımızın ihtiyaç duyacağı her şey düşünülmüş ve onların kullanımına sunulmuştur.

Özel Çapa Hastanesi, deneyimli, uzman ve güleryüzlü personeliyle, tıp teknolojisindeki en ileri gelişme ve donanımları hastalarına sunan yapısıyla yenilikçi ve hasta odaklı anlayışıyla hizmetlerini sürdürmektedir.

ALMAN HASTANESİ

Hastanemiz

Yazar, 1967-1974 yılları arasında Alman Hastanesi'nin başhekimi idi. Hastane 140 yıldan fazla süre önce 1852'de kuruldu.

Alman Hastanesi Misyonu

Çağdaş bilgi ve son teknolojiyi kullanan,
uluslararası standartları ve meslek ahlakını benimseyen,
hastanın, ailesinin ve yakınlarının memnuniyetini önemseyen,
haklarının ve sosyal sorumluluğunun bilincinde,
her zaman öncü ve yenilikçi uygulamaları ile
“referans bir hastane”
olma özelliğini sürdürmek.

Alman Hastanesi Vizyonu

Üstün nitelikli ekibi,çağdaş alt yapısı,
son teknolojiyi kullanan yenilikçi öncü uygulamaları,
akademik çalışmaları ve büyük tecrübesi ile
sağlık hizmetlerinde,
“Türkiye'de bir model ve marka”
oluşturmanın onuruyla
hizmetlerini, sınırlarımızın ötesinde ihtiyacı olan tüm ülkelere sunarak
“küresel sağlık hizmeti”

Adıyaman Sağlıkta 5 Yılda Atılım Yaptı

Adıyaman Sağlık İl Müdürü Emin Taş, yapılan çalışmalarla sağlık alanında ciddi atılımlar yapıldığını kaydetti.



Adıyaman Sağlık İl Müdürü Emin Taş, yapılan çalışmalarla sağlık alanında ciddi atılımlar yapıldığını kaydetti.

Adıyaman Devlet Hastanesi toplantı salonunda, Sağlık İl Müdürü M. Emin Taş, Hastane Başhekimi Mehmet İnan, 82. Yıl Devlet Hastanesi Başhekimi Murtaza Yetiş, Kadın Doğum Çocuk Bakımevi Başhekimi Zülfikar Işık, hastane müdürleri ve sağlık çalışanlarının katıldığı toplantıda 2007 yılında Adıyaman'da sağlık alanında yaşanan gelişmeler masaya yatırıldı.

Toplantıda konuşan Taş, Adıyaman'a yapılan hizmetlerin devam edeceğini söyleyerek, son 5 yılda yapılan projeler ve çalışmaların meyvelerini aldıklarını kaydetti

Niğde Devlet Hastanesi Mr, Mamografi ve Yoğun Bakım Servisi Hizmete Girdi

Niğde Devlet Hastanesi Bünyesinde Oluşturulan Manyetik Rezonans (Mr), Mamografi ve Yoğun Bakım Servisi Düzenlenen Törenle Hizmete Açıldı.


Niğde Devlet Hastanesi bünyesinde oluşturulan Manyetik Rezonans (MR), Mamografi ve Yoğun Bakım Servisi düzenlenen törenle hizmete açıldı.

Hastane idare girişi kısmında yapılan açılış törenine Niğde Valisi Sebahattin Öztürk, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Niğde Milletvekilleri İsmail Göksel, Muharrem Selamoğlu, Garnizon Komutanı Jandarma Albay Naci Aydın, Belediye Başkanı Murat Zeren, şube müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Açılış konuşmasını yapan Hastane Başhekimi Dr. Servet Kocaöz, Niğde Devlet Hastanesi'nde kullanıma açılan MR cihazının bölgenin en iyi ve gelişmiş cihazı olduğunu belirterek, "Rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu cihazdan Kayseri, Nevşehir ve Kırşehir'de bile yok. Mamografi cihazımız da zamanla eskimişti, bunun da yerine yeni bir cihaz alımı gerçekleştirerek sağlık hizmetlerinin ilimizde en üst düzeylerde verilmesini amaçlıyoruz. Bunların yanında üçüncü düzey olarak nitelendirdiğimiz en üst düzey 10 yataklı yoğun bakım ünitesini de hizmete sokuyoruz" dedi.


Vali Sebahattin Öztürk ise, hastalanmama gibi bir durumun mümkün olmadığını, ancak gelişmiş tıbbi cihazlarla erken teşhis ve tedavinin mümkün olduğunu dile getirerek, "Eskiden köyde ne varsa şehirde de o olsun denirdi. Şimdi büyükşehirlerde hatta yurtdışında ne varsa bizde de o olsun diyoruz. Hastanemizin yaptığı bu atılım, öncelikle Niğdeliler'e sonra çevre illerde bulunan vatandaşlarımıza fayda sağlayacaktır" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Vali Öztürk, Milletvekilleri İsmail Göksel, Muharrem Selamoğlu, Jandarma Albay Naci Aydın ve Belediye Başkanı Murat Zeren kurdele keserek merkezi hizmete açtı.

Sunday, December 16, 2007

göz hastalıkları

türkiyede göz hastalıkları konusunda modern teknikler uygulanmaktadır.

hastaneler

hastanelerde tedavi ve yöntemleri